Her hafta şampiyonluk kupasına bir adım daha yaklaşan Galatasaray, ligdeki konumunun hakkını vermeye devam ediyor. Peş peşe tam 10 iç saha maçını kazanan takım olmak, rakipler adına şüphesiz tedirgin edici... Bunun farkında olan Çağdaş Hoca, taraftar baskısı altında geçecek 90 dakikaya geriden topla çıkarak değil, her topu Thiam’a uzun göndererek başladı.
Kendi yarı sahasında yapacağı her fazladan pas, sadece sarı-kırmızılı oyuncuların baskısı değil taraftarın da yıpratıcı baskısı altında kalacağının bilincindeydi. Zira bu sezon Galatasaray taraftarı, takımı bir gol atarsa bir gol de onlar attırıyor. Ama merkezi düşürüp savunman da bu kadar defolu olunca, sarı-kırmızılılara, evinde, önde yoğun baskı yapmak pek akıllıca değil. Bu sayede Galatasaray forvet hattının cezayı kesmesi hiç zor olmadı.
İlk yarı soyunma odasına 4-0 skorla giden Galatasaray’da taraftarın yüzünü güldüren sadece gol sayısı değil, aynı zamanda Icardi’nin 45 dakikada hat-trick yaparak fabrika ayarlarının bile ötesine dönmüş olmasıydı. Ligde en son deprem felaketinden önceki Trabzonspor maçında gol atmış olan Icardi, sırtı dönük muazzam oyunu, topla buluştuğu her anı mükemmel kılışıyla son haftalarda kendi formunu kendi düşürdüğü gibi yine kendi çıkardı.
Icardi’nin bu sert dönüşüne katkı sağlayan isim Kerem’i de es geçmemek lazım. Galatasaray’ın oyununda puzzle’ın en önemli parçalarından biri Kerem. Evet, çok top kaybı yapıyor. Ama topu kaybetmek için önce sahip olmak yani sorumluluk almak gerekir. Evet hala ilk dokunuşunu daha iyi bir hale getirebilir. Ancak hakkını teslim edelim. Kerem sahada her yerde, takımın her hücum organizasyonunda.
Sezon başı inatlaştığı skor ısrarından vazgeçince, başarılı bir oyun kurucu kanat oyuncusuna da dönüştü. Onun ön alandaki etkinliği takım arkadaşlarına konfor yaratıyor, en başta da Icardi’ye. Birbirlerini ne kadar iyi okuduklarını ilk golde gösterdiler. Diğer yandan Kayserispor stoperlerinin hamle ağırlığı ise yedikleri her golde ortaya çıktı.
Galatasaray büyük bir coşkuyla şampiyonluğa yürüyor. Geride güven veren kalecisi ve savunma hattı, cengaver Torreira, oyun aklı Mertens, soğukkanlı Rashica... Bakın daha sonradan girip gol atan wonderkid (mucize çocuk) Zaniolo’dan bahsetmedik bile.
Futbolu sanata benzetirim hep. Büyük futbolcuları ise sanatçılara. Da Vinci’yi hepiniz bilirsiniz. Vakti zamanında demiş ki; “Başarılı insanlar, geri çekilip başlarına bir şey gelmesini beklemeyen insanlar oluyorlar. Onlar kendilerini hamle ediyor, dünyanın başına gelen şey oluyorlar.” Galatasaray’ın şampiyonluk yürüyüşünde şüphesiz herkes pay sahibi. Ama işte tam da Da Vinci’nin benzetmesi gibi Icardi bu sezon Galatasaray’ın başına gelen o “şey” oldu. Süper Lig’de gerçek bir sanatçı izliyoruz.