Burcu Kapu

Burcu Kapu

burcukapu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ligin en fazla pas yapan iki takımının karşılaşmasında gülen çıkmadı. Tıpkı Beşiktaş karşısında yaptığı gibi ilk yarı mağlup soyunma odasına giren Alanya, ikinci yarı attığı gollerle bir puanı aldı.
Galatasaray maça yoğun ve istekli bir baskıyla başladı. Maçın henüz başında Icardi’nin fırsatı tepip, Mertens’in attığı gol ofsayttan dönünce tribünlerde gerginlik ve hakeme yönelik protesto başladı ve ritmini maç sonuna kadar sürdürdü. Galatasaray bu sezon ilk dokuz maçının altısını deplasmanda oynadı. Taraftarın yeni yıldız transferleri izleme iştahı da geride kalan haftalarda iyice arttı. Bu beklentiye karşılık, ilk yarıda Mertens ve Icardi ikilisinden geldi. Bir de hakem Ali Palabıyık Sacha Boey’e doğrudan kırmızı kart gösterince Galatasaray devreye 10 kişi ve 2-0 önde girdi. Şimdi burada konuya bir parantez açalım.
(Galatasaray’ın bu sezon etkileyici transferlerinden biri Napolili Mertens. Ceza sahasına yaptığı topsuz koşuları, oyun kurarken rakip kaleciye yaptığı presle, hücum becerileriyle oyunda etkili. Ama bir de saha içinde arkadaşlarına yaptığı liderlik ve gerektiğinde takım adına hakemle kurduğu sakin diyalog var ki adeta gizli kaptan. İlk yarı kırmızı kart pozisyonuna itiraz etmek için kalesinden çıkıp hakemin yanına gelen Muslera kural gereği sarı kart gördü. Ligde kalecinin kaptan olmasının böyle sıkıntılı bir durumu var. Muslera’nın sırf itiraz için kalesini terk etmesiyle gördüğü sarı kart sayısı son iki sezonda beş oldu.)
İkinci yarıya 10 kişi başlayan Galatasaray’da merkezde verilen boşluklar sıkıntı yarattı. Kerem’in önce sağ bek ardından beşli savunmanın sol bekinde bir şeyler yapmaya çalışması, savunma zaafiyetini iyice artırdı ve Alanya golü buldu. O dakikaya kadar değişiklik yapmayan Okan Buruk’un golün ardından yaptığı değişiklikler daha çok aksayan noktalara yama yapmak amaçlı olunca Galatasaray’ın dengesi iyice bozuldu.
Alanyaspor tehlikeli gelmeye başladı ve bir gol daha buldu. Alanya’nın oyunu beraberliği alacak kadar iyi miydi ya da Galatasaray’ın oyunu üç puanı kaybedecek kadar kötü müydü? İkisi de değil. Ancak sahada her şeye dair bir planınız olması gerektiğini ve bu planı o önceden değil de doğaçlamayla yaparsanız başarısız olma ihtimalinizin çok yüksek olduğu gerçeğini bir kez daha gördük. Uzatma dakikalarında bir kart da Abdülkerim Bardakçı’ya çıkınca Galatasaray hem iki puanı hem iki oyuncusunu kaybederek maçı bitirmiş oldu.
İlk kırmızı kart olmasa muhtemelen tarihi farka gidebilecek maçta Galatasaray oyunu, değişiklikleri ve değişiklik zamanlarıyla yine şampiyonluk oyununu yakalayamadı. Ama dün gece yaptıkları koreografiyle Cumhuriyetimizin 100. yılına yürüdüğümüz dönemde alkışı hak eden Galatasaray taraftarıydı. O koreografiye yakışır şekilde sahada mücadele etmek de yönetimden oyuncuya herkesin görevidir.