Burcu Kapu

Burcu Kapu

burcukapu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Uzun haftalardır liderlik koltuğunda oturan Galatasaray’ın son haftalara girerken üzerindeki stres iyiden iyiye ortaya çıktı. Önce, geçtiğimiz hafta kaybedilen iki puan, ardından zor geçeceği belli Beşiktaş derbisinden puansız çıkış... Hem de en yakın takipçisi Fenerbahçe, fikstürde maçlarını önce oynamaya başlamış ve bu haftayı kazanarak kapatmışken... 
Dengede başlayan maçta ilk golü güzel bir organizasyonla bulan taraf sarı-kırmızılılar oldu. Deplasmanda, rakip taraftarların muhteşem baskısına rağmen ilk golü bulan taraf olmak, herkesin aklına Okan Hoca’nın yine iyi bir planla maça çıktığını düşündürdü. Ne de olsa sezon boyu derbi performansı üst düzeydi.
Ama erken öne geçmek sarı-kırmızılılara yaramadı. Gole kadar savunma çizgisini çok öne çıkarmış, oyuna daha hakim bir Galatasaray varken, golden sonra kontrollü oynayacağım diye geride çok geniş alanda oyunu oynayınca pozisyon olgunlaştırmayan dolayısıyla Mertens’ten de faydalanamayan bir Galatasaray izledik.
Mertens’in eksik kaldığı her pozisyon Kerem-Rashica-Icardi üçlüsünün bağlantısının da kopması demek. Duran top canavarı Beşiktaş’ın kazandığı korner ile birlikte Galatasaray için de tehlike çanları çalmaya başladı ve kötü değil berbat bir eşleşmeyle rakibine golü ikram etti. Hem alan hem adam savunayım demek, 1.66’lık Torreira’yı 1.90’lık Colley ile eşlemek, savunması zayıf Oliveria’ya rakip takımın en riskli adamını savundurtmak intihar gibi bir şey oldu. 
İlk yarı Galatasaray adına bas bas bağıran durum, Adekugbe - Oliveria ve Mertens’in silik performansı iken Torreira’nın merkezde tek başına mücadelesi sonucu sürmenaj olmadan soyunma odasına girmiş olması mucize. Her yerde basıyor, her pozisyonu kesiyor. Sergio’nun tüm eksiklerini kapatmaya çalışıyor, yetmiyor bir de hücumun da temelini atıyor, ilk golde olduğu gibi. Takımın en büyük “emekçisi”. Galatasaray tarihindeki hatırlanan isimlerden biri olarak gelecekte adı geçecek besbelli. 
Ve şimdi gidelim ikinci yarıya... Galatasaray taraftarları. Okan Buruk, orta sahada verimsiz Oliveria ve Mertens’den birini ne zaman oyundan alacak diye bekledi, bekledi, bekledi. Değişiklik gelmedi ama Oliveria’nın hatasıyla Beşiktaş’ın golü geldi. O noktadan sonra da sarı-kırmızılıların stres seviyesi iyice yükseldi.
Bundan sonra kalan maçlarda Okan Hoca’nın daha çok özeleştiri yapıp, ince işçiliğini göstermesine mutlaka ihtiyaç var. Çünkü Galatasaray için macera filmi olarak başlayan sezon, son düzlükte artık IMDB puanı 9.9 olan gerilim filmine dönüştü. Filmlerde hep kahramanı zor duruma düşüren bir arkadaşı olur ya hani, işte Adekugbe de o role soyunmuş durumda. Yolun buradan sonrasına Okan Hoca’nın önceliği sol bek konusuna çözüm üretmek olmalı. Orta sahadaki sorunlar çözülür ama arkasında Adekugbe ile oynamak Kerem’in de tüm verimliliğini aşağı çekiyor.
Puanlar kazanılır, maçlar kaybedilir, sezon biter, yenisi başlar. Hepsi seyirlik, eğlencelik, yaşamayı keyifli kılan detaylar sadece. Asıl önemli olan için; daha adil bir dünya için, emek veren herkesin 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı kutlu olsun!