Burcu Kapu

Burcu Kapu

burcukapu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Galatasaray üst üste iki hafta puan kaybettikten sonra taraftarının önünde çıktığı Başakşehir maçına psikolojik galibiyetle başladı. Takipçisi Fenerbahçe’nin maçını önce oynayıp puan kaybetmesi şüphesiz sarı kırmızılılara moral üstünlüğü sağlamıştı. Yani maçları önce oynamak uzun şampiyonluk yarışında her zaman bir avantaj değil, bunu not düşerek başlayalım yazmaya.
Geçen haftaki puan kaybından sonra kalan haftalarda takımın Okan Hoca’nın ince işçiliğine ihtiyacı var demiştim. Yazının başında hemen Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim edelim. Takımın fizik olarak eski formunda olmadığı, rakibe kupa maçında kaybedildiği ve kalan maçların sıfır risk ile oynanması zorunluluğu belli ki Okan Hoca’nın ilk defa takımından bu kadar kontrollü bir oyunu istemesine sebep oldu. Ve sonuç iyi de oldu. Belki bu oyun taraftarı çok heyecanlandırmayacak, belki sarı kırmızılılar sahayı gümbür gümbür domine etmeyecek ama buradan sonra önemli olan sadece tabela. Şimdi kaldı dört maç. Peki Başakşehir maçı, gelecek dört maç için ne vaad etti?
Muslera ayağa oynamaktan vazgeçmiş, defansta stoperler zaten takımın sigortası, sorunsuz. Icardi saçlarını boyatmış, gol atmaya her daim hazır. Kerem her ne kadar şampiyonluğun kahramanı olma hevesiyle zaman zaman bencil oyununa devam ediyor da olsa, ön alan kullanımı tamam. Rashica zaten tamam, özellikle de savunma katkısı eksiksiz. Bunlar artılar. Şimdi bu artıların hepsini alıp ikiyle çarpalım ve tek bir adama yazalım.
Torreira bambaşka bir seviye. Oliveria’yı sırtlıyor. Yetmiyor geri gelip Nelsson’u sırtlıyor. Bakıyor bekine yardıma gelmemiş, hop solda bitip Kerem’i sırtlıyor. Biz izlerken yoruluyoruz, o tüm bunları yaparken yorulmuyor, asker futbolcu. Konu ikili mücadele kazanmaksa Melo oluyor, oyun kurmak, atak başlatmaksa Fernando oluyor. Bilmiyorum sizlerle şunda hemfikir miyiz: Böyle oynamasa Oliveria’nın defoları daha çok ortaya çıkacak, Galatasaray oyununda çok daha önce vazgeçilen bir oyuncu olacaktı.
Son haftalar için Galatasaray adına en riskli konu sol bek olur zannediyordum. Ama Kazımcan oradaki yaraya gerekli tamponu yapıp kanamayı durdurdu. Şimdi asıl sıkıntı merkezde görünüyor. Sarı kırmızılıların oyunun merkezinde dinamizmi kaybettiği her maç ritmi rakibine hediye ediyor. İki hafta üst üste kaybedilen puanlarda Mertens - Oliveria formsuzluğu etkili olmuştu. Bu hafta da bu ikilide bir toparlanma olmamış, kopuk oyun devam ediyor. Topsuz oyun ve geri dönüşlerde etkisizler. Aylarca övdüğümüz Mertens düşünce takımın hücum bağlantıları kopuyor. Icardi dışında, hataya meyilli Başakşehir stoperlerini zorlayan kimse de olmayınca sarı kırmızılılar rakibinin iyi kapanmasına engel olamadı. Özellikle ikinci yarıda pozisyona girmekte zorlanan bir Galatasaray izlemiş de olsak ilk yarıda aldığı skoru koruyarak şampiyonluk platformunun ilk basamağını çıktılar. Taraftarlar bugünden itibaren meşale stoklamaya başlamıştır. Bu fikstüre göre şampiyonluk yakın.