Maç öncesi kimsenin aklından geçmeyen bir oyun ve sonuçla bitti M.Başakşehir-Galatasaray karşılaşması. Geçen hafta Beşiktaş karşısında aldığı üç puanı tabelasına artı özgüven olarak yazdıran Galatasaray bu hafta sahaya moralle çıkan taraftı.
Galatasaray maç boyu önde Başakşehir’i bozup oyun kurmasına izin vermedi. Sarı-kırmızılılar adına en doğru oyun planı buydu. Böylelikle hem Mertens, Sergio gibi fizik gücü sınırlı oyuncularını savunma yapmak için geri koşturmak zorunda kalmadı, hem de takım boyunun kısa kalmasını sağladı. Başakşehir’in pas bağlantılarına da çok iyi çalışmış bir Galatasaray izledik. Önde doğru adama pres, yine önde kazanılan toplar ilk yarı açık ara skoru getirdi. Mertens ve Icardi’nin uyumuna sonunda Kerem’in de eşlik etmesi belki de Kerem adına haftalardır süre gelen eleştirilere kulak verip kötü günleri arkasında bıraktığının bir işaretiydi. Buna bir de ön bölge oyuncularının doğru son vuruşları yapması eklenince bol gollü bir karşılaşma ortaya çıktı.
Galatasaray bu sezon birçok yıldız isim getirdi, her hafta artan bir şekilde verim almaya da başladı. Ancak Torreira herkesten bir adım önde. Topsuz oyun becerileri, çevre kontrolü, oyun zekası izleyenleri heyecanlandırıyor. Rashica ilk 11’e dahil olduktan sonra Galatasaray eskiden beri kimliğiyle örtüşen kanatları etkin kullanan takım olma sıfatına da yeniden kavuştu.
Galatasaray zor bir fikstürden gelip kendini araya attı. Geçen hafta özgüven, bu hafta da psikolojik üstünlüğü yarışta ele geçirdi. Haftalardır eleştirilen Okan Buruk doğru rakip analizi ve taktikle, şampiyonluğu kazandığı statta, bu sefer de Galatasaray için belki de yolun sonunda gelecek şampiyonluğun ilk fitilini yaktı.
Son sözü Icardi’ye bırakmak istiyorum. Dördüncü gol öncesi Kerem’i nasıl gördü, nasıl verdi o pası bilmem. Bu sezon Süper Lig’in en klas golcüsü olduğu kesin. Geldiğinden beri eşiyle çalkantılı özel hayatı, sosyal medyası derken psikolojisinin bozulacağı ve saha içi performansının düşüceği tahminleri yapıldı. Fakat o tüm bu söylentilere cevabı yine kalitesiyle sahada verdi. Demek ki iş başka aşk başkaymış ve “Herkesin hayatına kimse karışamazmış.”