Burcu Kapu

Burcu Kapu

burcukapu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hiç kuşkusuz bu toprakların en heyecanlı, en ateşli derbisi Fenerbahçe ve Galatasaray arasında olandır. Konu o kadar hassastır ki, bu satırları okuyan birçok taraftar maçın nerede oynandığından bağımsız hangi takımın isminin önce yazıldığına bile takılıp bana kızabilir. Asla bir tarafın favori gösterilemeyeceğini bilecek kadar uzun zamandır bu derbiyi takip eden biri olarak, bugün maç heyecanınızı perçinlemek ve biraz da iki takımın artıları, eksilerine dikkat çekmek için bu yazıyı sizlerle paylaşıyorum.
Ev sahibi Fenerbahçe adına bu maçta skoru belirleyip puanı getirecek isim, aynı zamanda kendileri adına sezonun en iyi transferi: Jorge Jesus... Portekizli teknik adam, bu sezon sarı-lacivertlilerin kadrosundaki tüm isimlerden daha yıldız... Öldürücü ön alan presi ve öne çıkardığı savunma hattıyla beraber uyguladığı ofsayt taktiği, şimdiye kadar birçok maçta meyvesini verdi.
Dünya Kupası arasından dönüşte her ne kadar takımın temposunda ve oyunun baskı gücünde bir düşüş olsa da, bu maçın büyüklüğünün oyunculara ekstra bir motivasyon sağlayacağı kesin... Savunma dörtlüsünde belki biraz Osayi yetersiz. Ancak rakibi karşılarken stoperlerin arasına giren Arao’nun savunma katkısı açıkları kapatıyor. Tabi bu arada merkezde bir eksilen Fenerbahçe’ye Galatasaray orta sahasının üstünlük kurması da muhtemel...
Fenerbahçe’ye gol atmanın tek yolu savunmanın arkasına sarkıp ofsayta da takılmamak. O zaman Oliveria ve Mertens’in uzun, isabetli pasları Galatasaray adına önemli olacaktır. Icardi’nin bu paslarla buluşması ve kanatlardan Rashica veya Kerem’in yapacağı aldatıcı çapraz koşularla da ofsayt taktiğinden sarı-kırmızılıların kurtulması halinde gol bulmaları kuvvetle muhtemel.
Fenerbahçe için ise işler biraz daha kolay. Sol bek sorunu yaşayan Galatasaray’da oyunu oraya yönlendirip Abdülkerim ile sol bek arasındaki boşluğu değerlendirdikleri takdirde gol bulmaları, bulmasalar bile Abdülkerim’in kart görmesine sebep olmaları çok kolay olacaktır.
Uzun bir uçuştan gelecek olan Torreira’nın savunma önünde formunda olup olmayacağı da bir başka sorun. Ama sarı-kırmızılılar adına en büyük tehlike, maçın ikinci yarısı... Bu sezon ikinci yarılarda çoğunlukla pili erken biten Galatasaray için maçların 50-70 dakikaları arası adeta korku filmi gibi. Şimdiye kadar düşen tempoyu, topu rakibe bırakıp fazlaca çekilip beklemeyi engelleyecek bir oyun planı da geliştiremediler. O yüzden Fenerbahçe’nin gol veya goller bulacağı aralık kesinlikle ikinci yarıda olacaktır.
Derbi eğer kağıt üzerinde oynanıyor olsaydı kadronun kalitesi ve kariyeri olarak kazanan Galatasaray; takımın oyun planı ve planın sahaya başarılı yansıtılışı olarak ise kazanan Fenerbahçe olurdu. Ama dedim ya, bu maçın favorisini tahmin etmek hiçbir zaman mümkün olmadı. O yüzden bu kıtalararası derbide, olmayacağını bile bile kaçıncı kez diliyorum bilmiyorum ama dilerim dostluk kazansın.
Herkesin ailesinde, sevdikleri içinde illa ki diğer takımı tutan birileri vardır. Belki rakip taraftarlara o gözle bakmayı becerebilirsek, bu deplasman yasağı saçmalığından da kurtuluruz. Çünkü her taraftar yılın bu en büyük karşılaşmasını statta izlemeyi hak ediyor.