Burcu Kapu

Burcu Kapu

burcukapu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Galatasaray dün akşam sadece üç puan alarak liderlik koltuğuna oturmadı, aynı zamanda 8 Ocak’ta oynayacakları Fenerbahçe derbisi öncesinde rakibine karşı da psikolojik üstünlüğü ele geçirdi.
Sezona zor bir fikstür ve yeni bir takımla başlayan sarı-kırmızılılar, eleştirilerden en fazla nasibini alan takımdı. Kadro mühendisliğinden, Icardi’nin özel hayatına, “Okan Buruk büyük takım yönetebilir mi?” sorusundan, “Bu takım neden gol atamıyor?” sorusuna kadar her konuda dikkatleri üzerine çeken takım, tüm bu sorulara cevap vermeye, Başakşehir maçından sonra dün de İstanbulspor karşısında devam etti.
İstanbulspor yetenekleri ve kadro kalitesi sınırlı bir takım. Süper Lig’de çıktıkları her maçta dezavantajlı durumdalar. Hal böyle olunca da dün akşam stadı dolduran 40 bin Galatasaray taraftarı da galibiyetten emindi.
İlk yarıda duran toptan gelen iki Gomis golü skoru belirledi. Bazı golcüler, diğerlerinden daha golcü. Sezgisi, pozisyon alışı, öldürücü son vuruşuyla, değil koşmak, yürüyebildiği sürece hep tercih listesinde ön sırada gelecektir. O listedeki bir diğer isim ise Mertens.  Mükemmel şefliği, dokunduğu her topu pozisyona çevirmesi, oynaması ve oynatmasıyla komple bir futbolcu.
Sezonun geri kalanında Galatasaray’ın beklerinin oyuna olumlu katkısını daha çok konuşacağız gibi. Sezon başı kamp kadrosuna bile dahil edilmeyen Boey, hücum gücü ve oyun sürekliliğiyle takımını bir fazla oynatıyor. Orta kalitelerini artırması, bek stoper arasına attığı ara paslarıyla gösterdiği gelişim övgüyü hak ediyor. Oyundan çıkana kadar ortaya koyduğu performans ile sol bekte Kazımcan için de benzer şeyleri söyleyebiliriz. Beklerin bu zengin oyunu özellikle rakiplerin dengesini bozup ön alanın kalitesini göstermek için ilerleyen haftalarda daha da önemli olacaktır.
Galatasaray’da devam eden sorun ise kaçırmaya devam etmesi ve oyun gücünü hala 90 dakikaya yayamaması. İstanbulspor gibi zaafları yüksek bir takım karşısında bile yakaladığı birçok fırsatı gol ile sonuçlandıramayıp üstüne bir de gol yemek şampiyonluk yarışında en büyük handikap. Okan Hoca’nın ideal 11’i gücünü gösteriyor ancak maçların ikinci yarısını tamamlamaya hala takımın nefesi yetmiyor. 
Arkadan giren oyuncuların oyuna katkısı bir türlü istenen düzeyde değil. Bu yüzden takımın ilk ve ikinci yarı oyunu arasında hala büyük fark var. Bu da sarı-kırmızılıların ikinci ve en büyük handikapı. Şimdilik tabelada üç puanı görmek yeterli ama bu uzun yarışı lider sürdürmek için defoları kapatmak şart. Yoksa bir bakmışsın, iki hafta sonra başka bir takıma koltuğu kaptırmışsın. 
Dünya Kupası arasına gitmeden önce Fenerbahçe’nin kuvvetli oyunu ve akılcı hocasının aldığı övgülerin yönü bu hafta değişti. Denizcilikte bir tabir vardır. Örneğin rüzgar poyrazdan lodosa yön değiştirirse buna rüzgar lodosa dirise etti denir. Dünya Kupası arasından lige dönmemizle birlikte rüzgar şimdilik Galatasaray’a dirise etti.