"Burası bir basamak"

GİZEM COŞKUNARDA - RÖPORTAJ

Devler arenasında oynayan bir takımda coachluk yapmak istediğini belirten Çakı, “Alba Berlin’den teklif aldığımda kulübün takım kimyasının yeterli olmadığının farkındaydım ama hedefime uzun vadede olumlu olacağına inandığım için tercih ettim” dedi.

Anadolu Efes’ten ayrıldıktan sonra bu sezon Almanya’nın Alba Berlin takımını çalıştıran Teknik Direktör Ahmet Çakı’yla Berlin’de maç sonrası buluştuk. Ligde altıncı sırada olan takımının durumunu ve kariyer planını tecrübeli antrenör ile konuştuk.

Almaya’da ilk sezonunuz beklentileri yakalayabildiniz mi, nasıl geçiyor?
Bu takım geçen sene 6. bitirdi ligi, playoff’larda elendi. Bu sene de takım hemen hemen aynı oyunculardan oluşuyor, geçen senenin devamı gibi. Amacımız bu yıl için elimizden geleni yapmak. Ama asıl hedefimiz gelecek yıl hem tecrübeli hem genç oyuncularımızı yetiştirip takımı biraz daha yükseltmek. Şu anda bence sezon öncesi ve sezon içinde yaşadığımız sakatlıklara rağmen iyi gidiyoruz. Gerald Robinson’u aldık. Onu takıma adapte edebilirsek, play-offlara hazır bir şekilde girebileceğiz.

‘Bütçe düşük’

Takım yöneticilerinden ve taraftarlardan nasıl yorumlar alıyorsunuz?
Taraftarlar bana karşı çok ilgili. Kulüpte tecrübeli yöneticiler yer alıyor. Onlar eksikleri bildikleri için şu anki durumdan memnunlar. Fakat şöyle bir dezavantajımız var. Alba Berlin Almaya’nın en büyük ve ekonomik olarak şartları en iyi olan kulüplerinden biriymiş. Takım ekonomik olarak küçülürken, Bayern ve Ulm gibi takımlar ekonomik olarak büyüdüler. Fakat tabii ki seyirci bunu böyle algılamıyor, onların beklentileri şampiyonluk yönünde. Biz gelecek yılları koordine etmek istiyoruz. Çünkü elimizdeki bütçeyle rüya takımı kuramayız.

Kişisel olarak Alba Berlin’i çalıştırıyor olmak sizi tatmin ediyor mu?
Benim kişisel hedefim Euroleage’de koçluk yapmak. Bu yurt dışında olursa tabii ki daha güzel olur. Ama Alba Berlin’den teklif aldığımda açıkçası kulübün ekonomik durumunun ve takım kimyasının yeterli olmadığının farkındaydım ama Türkiye’den gelen teklifler dışında internasyonel bir ortamda çalışmanın benim kendi hedefime uzun vadede olumlu olacağına inandığım için tercih ettim. Burası bir basamak gibi.

Takıma sizinle birlikte gelen Türk oyuncu Engin Atsür’ü değerlendirir misiniz?
Engin bize gerçekten büyük kalite getiriyor. Sahanın dışındaki entellektüel yapısı, takım arkadaşlarıyla olan bağı ve onları bir araya getirmesi gerçekten katkı sağlıyor. Arkadaşları Engin’i eğlenceli ve komik buluyor. Türkiye’de F.Bahçe, Beşiktaş, Anadolu Efes, G.Saray, yurtdışında Benetton gibi takımlarda oynamış, North Carolina mezunu bir insandan bahsediyoruz. Biz onu takımda iki numara olarak kullanıyorduk ama, guard olarak da kullandık. Bence orayı da elinden geldiğince oynamaya çalıştı.

Takımda yabancı oyuncu sayısı fazla...
Alman basketbolunda da artık 6 yabancı oyuncu kuralı var, tıpkı Türkiye’deki gibi. Ama ben Türkiye’deyken de Tük oyuncuları ön plana çıkarmayı severdim burada da Alman oyunculara belirli bir seviyede rol vermeye çalışıyorum.

‘Sorun yaşamadım’

7 aydır Belin’de yaşıyorsunuz, alışma süreciniz nasıldı?
İşimden dolayı çok fazla şehir değiştirdim bugüne kadar. Kariyerimde daha önce 6 ay İtalya’da yaşamıştım. 18 yaşımdan beri bu işi yaptığım için adaptasyon sorunu yaşamıyorum.

‘Türklerin finali oynanabilir’

Euroleage’de 3 Türk takımı var, ne olur sizce finallerde?
Üç Türk takımından birinin mutlaka final oynayacağını düşünüyorum. Fenerbahçe sakatlıklar yaşasa da kadrosunu koruyor ve çok büyük şansları var. Anadolu Efes’i içerden tanıdığım için bütün oyuncuları iyi ve azimli, onların da üst üste başarısızlığı kabul edeceklerini sanmıyorum. Gönülümden geçen iki Türk takımının final oynaması. Ama bir Türk takımının şampiyon olacağını hissediyorum.

‘Türkiye’nin ekonomik gücü çok yüksek’

Türk basketboluyla Alman baketbolunu karşılaştığınızda durumu nasıl okuyorsunuz?
Türkiye şu an Rusya’yla beraber en güçlü lig ekonomik olarak. Bunun da getirdiği artılar var. Oyuncu kalitesi üst düzey. Alman ligi hem ekonomik hem de oyuncu açısından daha geride. Bu da daha agresif ve sert bir oyun orataya koyuyor. Kalite ve yapabilirlik olarak Alman ligi daha düşük ama mücadele ve sertlik olarak biraz daha yukarıda.

‘Basketbola büyük ilgi var’

Alba Berlin’de Coach Ahmet Çakı ile başarılı bir uyum yakalayan Engin Atsür de takımın durumunun yanında, Almanya’daki ilk sezonunu değerlendirdi.

Burada ilk sezonunuz nasıl geçiyor?
Daha önce yurtdışı deneyimlerim olmuştu ama annem Alman olmasına rağmen ilk defa Almanya’da yaşıyorum. Güzel geçtiğini söyleyebilirim. Ligde şu an altıncı sıradayız. Alman ligi çok çekişmeli ve mücadeleli geçiyor.

Almanya ve Türkiye ligini nasıl kıyaslıyorsunuz?
Tabii ki Türkiye’deki basketbol ekonomisi daha büyük. Fakat sizin de atmosferi gördüğünüz gibi her maçta burada da tribünler doluyor. Almanya’nın hangi köşesine gidersek gidelim iyi atmosfer oluyor. Türkiye ligiyle farkı ilginin çok fazla olması.

Alman basketboluna alışabildiniz mi?
Evet aramızda biraz tarz farkı var ama çok büyük bir problem olmadı. Basketbol basketboldur. İlk geldiğimde buradaki yaşama ve takım arkadaşlarına alışma süresi oluyor. O da Türkiye’de de takım değiştirdiğimizde yaşanan normal uyum süreci. Almanya, özellikle Berlin çok medeni bir şehir. Alışmakta zorluk çekmiyor insan.

Ahmet Çakı’nın ardından Engin Atsür de Gizem Coşkunarda’nın sorularını yanıtladı.