Bir garip işler!

Pekin Olimpiyat Oyunları bedeli oldukça ağır ödenecek bir havada gidiyor Türk Sporu için...
Dördüncü gün sonunda 70 milyonluk ülkenin boynunda sadece bir tek”gümüş” madalya...
Başlayan her yeni gün umutları karamsarlığa çevirerek tatsız bir şekilde noktalanıyor.
Havuzda boğuluyor, halterde eziliyor,  judoda sakata gelip, ringe “havluyla” veda ediyoruz..
Sıkılıyor, daralıyor, oyunların bir an önce bitmesi için gün sayıyoruz.
Hal böyleyken bir de nasılına ve nedenine anlam veremediğimiz olaylar yaşıyoruz.
Aynen dün boksun 51 kilo müsabakasında Furkan Ulaş Memiş maçında yaşadığımız gibi...
Atina 2004 kadrosunu “profesyonelliğe” kurban veren ve Pekin’e gençlerden oluşan 5 kişilik bir kadro ile gelen Türk boksu maalesef gelecek için hiç de umut vermiyor.

Gemi yalpalıyor
Yolculuk öncesi, ekibin madalya şansını “Şanslı kuralar çekersek finale kadar yürürüz” diye yorumlayan Federasyon Başkanı, üç sporcumuzun sıradan rakiplere elenmelerinin ardından “tecrübesizlik” kozunu kullanabiliyor.
Rusu, Kübalıyı, İspanyolu ve Gürcüyü atlatarak adı sanı belli olmayan bir Hintliyle eşleşen Furkan Ulaş Memiş, şov yapması gereken maçta rakibinin elinden hocanın ringe attığı “Trabzonspor” havlusuyla kurtulabiliyor.
Başkan Doğaneli önce “Tecrübe kazanması için sonuna kadar dövüşmeliydi” dediği ve tepki gösterdiği Cahit Süme’ye sonra kol kanat gerip, “Ezdirmedi doğrusunu” yaptı diye korumaya kalkıyor.
Ring sallanıyor, bu gemi Pekin’de yalpalıyor...
Başkan Doğaneli de günü kurtarmanın hesabını yapıyor.