30.03.2022 - 17:05 | Son Güncellenme:
Sporx
Beşiktaş'ta 2013-2015 yılları arasında teknik direktörlük yapan Slaven Bilic, The Athletic'e konuştu.
İşte Hırvat teknik adamın açıklamaları: "Birçok teknik direktör ara vermeden kulüp çalıştırmak ister. Çünkü, bir kere teknik direktörlük yaparsan birkaç hafta ara versen bile sıkılırsın. Teknik direktörlük uyuşturucu gibi, bağımlılık yapan bir şey.
'SON 10 YILDA İKİNCİ KEZ MOLA VERDİM'
Tüm teknik direktörlük kariyerimi, iyi ve kötü zamanları analiz ediyorum. Teknik direktör olduğunda her şey çok tempoludur. İnsanlar analiz yapmaktan, kendini değerlendirmekten hoşlanmazlar ama bazen işleri yeniden değerlendirmek, kendinizi hesaba çekmek için kısa bir molaya ihtiyacınız olur. Umarım bu bir sonraki kulübümde işe yarar. Son 10 yılda ikinci kez mola verdim.
'ÇİN'DE AİLEMDEN UZAK ÇALIŞMAM ÇOK ZORDU'
İlk verdiğim mola bana çok yardımcı oldu. Oyun felsefemi değil de taktiklerimi, antrenmanlarımı, oyuncularla ve yönetim kuruluyla olan ilişkilerimi yeniden düşünüyorum. Birçok maç izledim ve oyuncuları araştırdım. Kendimi daha fazla geliştirmek istiyorum. Çin'e gidip ailemden uzakta çalışmak çok zordu. Ancak, ben küçük bir çocuk değilim. Ne için imza attığımı biliyordum. Ailemi özledim diye bir bebek gibi ağlayacak değilim. Ailemin Çin'e gelip benimle yaşamasını planlamıştık ama bu mümkün olmadı.
'BİR SONRAKİ İŞİM TÜRKİYE VEYA İNGİLTERE'DE OLACAK'
Teknik direktörlük kariyerimin çoğunu İngiltere ve Türkiye'de geçirdim. Oradaki insalar beni sever. İngiltere ve Türkiye'de kendimi çok iyi hissediyorum. Muhtemelen bir sonraki işim ya Türkiye'de ya da İngiltere'de olacak. Teknik direktör olarak bu iki ülkede çok iyi bir namım var.
FENERBAHÇE'DEN ALDIĞI TEKLİFİ AÇIKLADI
Slaven Bilic daha önce Fenerbahçe için kulübünden izin istediğini bu kez The Athletic'e aktardı: "Geçtiğimiz temmuz ayında üst düzey bir Avrupa kulübünden teklif aldım. Büyük bir kulüp ve oraya gitmek istedim. Başkanlarıyla 3 gün görüştüm. Ardından Beijing Guoan'ın sahibiyle konuştum ama gitmemi istemedi. Bu işi kabul etmeme izin vermesini istedim, zorladım ama vermedi. Sonra kendi kendime, 'Antrenmanları durduracak, greve gidecek biri değilsin. Sen bir teknik direktörsün. Sahtekar değilsin. Günün sonunda bu sözleşmeyi imzaladın, işini yap' dedim. Sorun çıkarmak istemedim. Başkan zeki bir adam, bu yüzden sezon sonuna kadar kalacağımı kabul ettik. 3 Ocak'ta ayrılmak istedim ve kulüp sahibi de bunu kabul etti.
'EDUARDO SAKATLANMASAYDI EURO 2008'İ KAZANABİLİRDİM'
Ocak ayında üst düzey bir milli takımdan teklif aldım. Reddettim, çünkü Dünya Kupası aralık ayında ve gelecek sene de aynı durumda olacaktım. 6 yıl Hırvatistan'ın hocası oldum. Harika bir deneyimdi ama ben kulüp teknik direktörlüğü yapmak istiyorum. Oyuncularla günlük olarak ilgilenmek istiyorum. 2006 Dünya Kupası'nda grup aşamasını geçemedik ve Hırvatistan bana teklif yaptı. Bu bir şoktu, çünkü ben sadece 37 yaşımdaydım. Bir antrenörün o yaşta teknik direktörlük fırsatı bulması koaly değildi. Ancak, ben bu işi sevdim ve en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Luka Modric, Ivan Rakitic ve Niko Kranjcar ile birlikte harika bir takımım vardı. Eğer Eduardo, Arsenal formasıyla Birmingham'a karşı oynadığı maçta sakatlanmasaydı EURO 2008'i kazanırdım.
'ARSENE WENGER, BEŞİKTAŞ'IN OYUNUNDAN ETKİLENDİ'
Birçok futbolsever, Hırvatistan ile İngiltere'ye karşı Wembley'de kazandığımız maçı hemen hatırlar. Bu maç Hırvatistan için sadece prestij maçıydı, önemli değildi. Çünkü, zaten gruptan lider çıkmayı garantilemiştik. Ancak, tarihimizdeki en büyük galibiyetlerden birini aldık. İngiltere kazanmak için her şeyi yaptı ama paramparça ettik. Bu galibiyet, teknik direktör olarak ünümü artırdı. Beşiktaş ile Arsenal'e karşı oynadığımız maçları hatırlıyorum. Maçlardan sonra Arsene Wenger yanıma gelip Beşiktaş'ın çok iyi oynadığından ve etkilendiğinden bahsetti. Özgüvenimi artıran büyük olaylardan biriydi.
'PAYET'Yİ BEŞİKTAŞ'A ÇOK İSTEDİK, OLMADI'
Dimitri Payet, West Ham'daki her gününden zevk aldı. Payet'yi Beşiktaş'a da transfer etmek için çok uğraşmıştık ama olmamıştı. Sonra West Ham'a gidince Payet'yi alabildik. David Sullivan, tanıdığı menajerlerden birinin Payet'yi temsil ettiğini söyledi. Bana isteyip istemediğimi sordu. Şaka zannettim. 'Hemen almalıyız' dedim. 3 gün içinde bu transferi bitirdik. Olumlu anlamda şok olmuştum Dimitri Payet, Premier Lig'de bir yıldız olmak istedi. Fransa Milli Takımı'na geri dönmeyi amaçladı. ORadaki potansiyelini gerçekleştiremedi. Birkaç maç harika oynadı ama sonra istediklerini yapamadı. Ancak, West Ham için harika zamanlar geçirdi."