Dedik ya, bu oyunda her zaman evdeki hesap, maalesef çarşıya uymuyor! Hiç aklınıza gelir miydi, Letonya ve Karadağ’a puan kaybedeceğimiz? O kayıplar bizi bu hale düşürdü! Yani nehir de değil, çayda boğulduk, çayda!
Şu sıralarda elde kalem, hesaplar yapıyoruz. Demem o ki, kendi göbeğimizi daha önceden kesebilirdik, beceremedik, başkalarından yardım bekler hale gelmiştik.
Şimdi sonuna kadar bu şansımızı kovalayacağız. Kaldı ki bu ekip, zor günlerin takımıdır. Bu özellik genlerimizde var, bunu dün bir kez daha kanıtladılar bize...
***
Letonya galibiyeti ile moral bulan ay-yıldızlı ekibimiz, grubun zayıf halkası Cebelitarık karşısına ofansif ağırlıklı bir kadroyla çıktı. Hesap belli, olur ya iş averaja kalabilir, farklı kazanmak...
Stefan Kuntz’un on birine bakıyorum, farkı yaratacak oyuncu sayısı oldukça fazla... Burak ile Halil’in yanı sıra Kerem, Barış ve Hakan hepsi gol ayağı...
Çok doğru bir tercih...
Topunuzla - tüfeğinizle çıkacaksınız sahaya bu oyunda; bunu bilir, bunu söylerim arkadaş. Cebelitarık’ın eti-budu ne ki? Grupta sıfır puanlı ve averaj takımı konumunda!
Nitekim, hakem düdüğü çaldı, oyunu tek kaleye çevirdik. Öyle bir baskı yaptık ki, rakibe nefes alma fırsatı bile vermedik.
Bu baskı ve alın terinin elbette bir karşılığı olmalıydı. Oldu da... Rakibi gol yağmuruna tuttuk, filelere yarım düzine gol bıraktık.
Aferin Kerem Aktürk, bravo sana... 11’de harika bir gol attın... Kerem gerçekten farklı bir oyuncu... Sadece golcü değil, çok çabuk, koşularıyla rakip savunmayı müthiş yıpratıyor.
Gelelim şu Olivera’nın 22’de kızardığı pozisyona... VAR uyardı, orta hakem kırmızıyı çekti! Hatalı kırmızı kart doğruya, doğru! Gördüğünüz gibi VAR, sadece biz de değil, onlarda da arıza yapıyor demek ki!
Kaldı ki, ay-yıldızlı ekibimizin böylesi bir şeye gereksinimi yok. Kadro tamamen ofansif taktik üzerine kurulu, oyuna iştahlı, istekli, baskılı başladı... O farkın geleceği taa başından belliydi.
Evet, Kerem’le perdeyi açtık, Halil Dervişoğlu, 38 ve 41’de farkı üçe taşıyarak ilk yarının skorunu belirlerken, Stefan Kuntz’u mahcup etmedi, bir aferin de sana kardeş.
***
İkinci yarı mı? Tablo aynı, kapanan bir Cebelitarık, saldıran, üreten, kaçıran ve atan yine bizdik... Bu kez golcü savunmadan çıktı, Merih Demiral ile fark dört oldu. Farkın artması Stefan Kuntz’un hamle anlamında elini rahatlattı. Yorulan Burak ve Halil’in yerine, Serdar Dursun ve Kenan’ı oyuna sürdü. Burak Yılmaz gol atmadı ama asistlerin yaratıcısı oldu. Kuntz,
Ve Serdar 81’de farkı 5’e taşırken, Norveç ile puanımızı eşitledik, gol averajını da kapattık. Mert’in kritik kafa golüyle farkı altıya çıkardık, bir golle öne geçerek puan cetvelinde de ikinci sıraya yerleştik, play-off şansımızı son maça taşıdık.
Sırada Karadağ maçı var. Bu ekibe geçmişte nasıl güvendiysek, bugün de güveniyoruz... Onlar bizim her zaman gururumuz oldular, biliyoruz ki Karadağ karşısında bizi yine mahcup etmeyecekler. İnşallah bir iş kazası yaşamayız. Bu kez kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz, büyük bir avantaj yakaladık, sonuna kadar kullanın, yolunuz açık, şansınız bol olsun.