Bu oyunda hiçbir takım ‘çantada keklik’ değildir, şartlar ne olursa olsun, rakibinizi ciddiye alacaksınız. Güneş hocamız bu işin içinde yoğrulmuş, o psikolojiyi çok iyi biliyor, yani rakibine hem saygı duyuyor, hem de ciddiye alıyor.
Gelin görün ki, evdeki hesap, bazen çarşıya uymuyor! İlk yarıda topla oynama yüzde 70 Kartal lehine, ama bu fark Colley’in kafayla attığı gol dışında, üretime yansımıyorsa, neye yarar ki? Haa 1-2 pozisyon var, ama kaleci izin vermedi.
Pendikspor malum, ligimizin yeni ekibi, iyi başlangıç yapamadı, Hatayspor’dan fark yedi. İlk yarıda savunmaya kapanan, oyunu kendi yarı alanında kabullenen Pendikspor, bırakın tehlike yaratmayı, Kartal’ın kalesine bile gelemedi!
Osman Özköylü’nün özellikle Oscar Romero’yu ikinci yarıda oyuna sürmesi, ve takımını ofansa döndürmesi yorgunluk belirtileri gösteren Kartal’ın karşısında avantaja dönüştürdü. Hatayspor’dan fark yiyen Pendikspor, güçlü rakibi Beşiktaş karşısında ikinci yarıdaki oyunuyla ‘asansör’ takım görüşünü terse çevirebilir görüntüsü verdi, şimdilik. Şunu biliyoruz ki, savunma anlayışıyla maça çıkmak, tehlikeli bir anlayıştır bunu da ilk yarıda gördük. Nitekim ikinci yarıda Kartal’a kafa tutan ve iyi bir direniş gösteren Pendikspor, 90+4’te beraberliği buldu. VAR’ın devreye girmesiyle kazanılan penaltı atışını Oscar Romero şık bir vuruşla gole çevirirken, konuk ekip güçlü rakibinin pençelerinden puan kapmayı başardı, kutlamak lazım.
Gelelim Beşiktaş’a, yahuu arkadaş yıllardır bu tip iş kazalarını hep yaşattı taraftarlarına, kadrolar, teknik adamlar da değişse fark etmiyor, sanırsınız ki ‘makus’ talihi Kartal’ın!
Bu oyunda biri buluyorsanız, ikiyi, hatta üçü bulacaksınız, bulamadığınız anda başınıza iş alırsınız, iş! Örnek dünkü maç, olacak iş mi bu? Velev ki, rakibin kapalı savunma kilidini açamıyorsanız, kalenizi sağlam tutacaksınız. Geldiğinden bu yana övgüler yağdırdığımız Masuaku’nun uzatma dakikalarında Thuram’ın indirmesini, ona yakıştıramadık!
Gelelim Şenol Güneş hocamızın oyuncu hamlelerine; şartlar ne olursa olsun Amir’i oyundan almam arkadaş. Orta sahanın beyni, savunmaya en çok destek veren, sıkışmış oyunu açan, asist yapan bir fotoğraftır. Yenileri kantara koyarsak, henüz hazır olmadıklarını gözlemledik. Rashica tamam, nokta atışı transfer, eyvallah. Ama hepsinin zamana gereksinimi var.
Puan kaybı yol kazası mı, değil mi, yorgunluk mu, yoksa konsantrasyon eksikliği mi, tartışılmaya açık! Futbol sahada oynanıyor, o alanda kazanılıyor, dünkü maç bunun tipin örneğidir!
Colley’in sayılmayan ikinci golü ve penaltı, ikisi de tartışmaya açık pozisyonlardır bence!