Koskoca Fenerbahçe, 7. hafta sonunda, puan cetvelinde 14. sırada!
Çaykur Rizespor maçı geride kaldı, ama manşetleri hâlâ Fenerbahçe süslüyorsa, bilin ki orada büyük sorunlar var. Evet, Fenerbahçe iyi yolda değil. Daha yolun başında Teknik Direktör Phillip Cocu ile Sportif Direktör Comolli’nin koltukları sallanıyor!
“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” demiş atalarımız... Gazeteler de “Arsene Wenger favori, Lucescu plase”, “Cocu gidiyor, Kocaman geliyor”, “Taraftar Ersun Yanal’ı istiyor” başlıklarıyla Fenerbahçe’yi gündemde tutuyor. Dememiz o ki, yine teknik adam konusunda alışkın olduğumuz papatya falları açılıyor, biteceğe de pek benzemiyor.
“O gitsin, bu gelsin, o olmaz, bu olur” gibi öneriler yapmak bizim mesleğin etiğine terstir. Neticede yeni gelmiş bir başkan ve yönetim kurulu var. Kararı onlar verecek. Dememiz o ki, Başkan Ali Koç ve arkadaşlarının işleri çok zor...
Başkanın sabrı taşmış
Neticede ortada bir geniş kadro var. Ligin 7.haftasında teknik adam sorgulanır hale geliyorsa, vay ki, vay! Yerli-yabancı tam tamına 11 yeni transfer var. Bunların tamamını Comolli mi getirdi, yoksa Cocu’nun onayı var mı bilmiyoruz.
Ayew’i tanıyoruz, diğer yeni yabancılara çok yakın değil uzağız! Benzia’nın da yararlı bir oyuncu olduğu gözlemledik. Benim anlayamadığım Aatıf, gönderileceklerin başını çekiyordu, on birde! Michael Frey... Sorgulanan bir oyuncudan verim beklemek ne kadar doğrudur? Şimdi asıl sorulması gereken kritik soru, Fenerbahçe gibi bir takım, nasıl 11 dakikada üç gol yer? Eeee Skrtel gibi savunmacınız sakat ve on birde yer alamıyorsa, yer kardeşim, yerrr!
Cocu gönderilirse, kimin geleceği beni hiç ilgilendirmiyor. Yönetimin bileceği iş. Efendim, bazı meslektaşlarımız tribüne kulak verilmesini savunuyorlar, buna da karşıyım.. Öyle tribünlerin sesine kulak verilirse, teknik adam enflasyonu yaşarız! Başkan’ın bir açıklaması var; “Formanın ağırlığını kaldıramayanlar var” diye... Belli ki, Başkan ve yönetimin de sabrı taşmış! Kolay mı, umut olarak geldiler, şimdilik hayal kırıklığına yelken açtılar.
Başkan Ali Koç’un bu krizi aşacak bilgi-birikimi fazlasıyla var. Fenerbahçe’yi düzlüğe çıkaracak radikal kararlar alacağını biliyoruz... Ancak bu kararları da alırken, sakin olmak şart... Yazımızı, bir atasözümüz ile bağlayalım: “Öfkeyle kalkan zararla oturur...”
Denizli ve Kasımpaşa
Kasımpaşa Teknik Direktörü Kemal Özdeş’in, neden görevden alındığını tartışmayacağım... Neticede bu yönetim kararı, saygı duymak gerekir. Ancak Kemal Özdeş hocanın hakkını da teslim edeceğiz. Başarısız mı, bence hayır. Neden, niçin gönderildi, bilemiyoruz... Dememiz o ki, Özdeş gitti, Mustafa Denizli geldi, hayırlı olsun. Biliyoruz ki, tecrübeli bir teknik adamdır Mustafa Denizli hocamız... Artı yarışmacıdır, zirvenin uzağında olan takımlara sıcak bakmaz... Eğer Kasımpaşa’da görevi kabul ettiyse, orada bir ışık görmüştür, bir bildiği vardır. Bekleyip, göreceğiz. Kendisine ve ekibine iyi şanslar diliyoruz.
Nerede kaldı dostluk?
Sporun dostluk ve barış olduğunu yazmaktan, çağrı yapmaktan bıktık, usandık! Bilecik’e bağlı Bozüyük’te, Bursasporlu taraftarların iki Beşiktaşlıya saldırdıkları görüntülerini izlerken, tüylerim diken diken oldu. Biz nereye gidiyoruz, arkadaşlar? Bu ne bitmez, tükenmez kindir, hani nerede kaldı dostluk?
Yooo, düzelmeyiz, vesselam! Ondan sonra çıkıp, “Vayy UEFA bize nasıl turnuva vermez?” diye yırtınmayalım boşuna!
Zor günlerin adamı!
Teknik direktörlerin kaderi, skor tabelası ve puanlara endekslidir. Biraz işler kötü gitti mi, faturayı hemen teknik adama keseriz.
Erzurumspor lige yeni çıktı, yedinci haftada puan cetvelinin dibine demirledi! Sadece iki beraberliği, iki puanı var. Yönetim kanadı, takımın başına Beşiktaş’ın efsane oyuncularından Mehmet Özdilek’i getirdi. Valla, sevgili hocamızın işi kolay değil, ama Şifo Mehmet zor günlerin adamıdır. Erzurumspor’a yeni bir soluk ve heyecan getireceğinden kuşkum yok.
Haaa elinde sihirli değnek yok, ama bilgi birikimiyle Erzurumspor’u tehlikeli bölgeden uzaklaştıracaktır, geçmişte bunun örneklerini gördük. Yolu açık, şansı bol olsun.