Hedef ortadan kalkınca teknik adamlar yedeklere sarılır, gelecek vaat eden genç oyunculara şans verirler. Özellikle yarışmacı takımlarda öyle köklü rotasyona gitmek zordur, bu anlamda teknik direktörler pek riske girmezler, doğrudur da.. Dememiz o ki, Beşiktaş Teknik Direktörü Abdullah Avcı’nın UEFA Avrupa Ligi’ndeki son maçta Kerem, Erdoğan ve Erdem’i Wolves karşısında onbirde sahaya sürmesini yadırgamadım. Tam tersi böylesi maçlarda gençleri yukarıya çekmenin yolu da, yordamı da budur.
Maçın ilk yarısında sürekli yenilere, yani gençlere gözlerim takıldı. Erdoğan, Kerem ve Erdem, ufak-tefek hatalar da yapsalar, sırıtmadılar. Benim kafama takılan Güven Yalçın, ilk onbirden yedeğe düştü, eski günlerini arıyor! Koca 45 dakikayı boş geçti, dolaştı durdu! Gençlerle takviyeli Beşiktaş, rakibine bu yarıda öyle aman-aman ciddi bir pozisyon vermediği gibi, kendisi de bulamadı! Elbette, gençlerin heyecanlı olması hatalar yapması doğal, oynaya oynaya tecrübe kazanacaklar. İlk yarıda rakibine pozisyon vermeyen Beşiktaş, ikinci yarıda adeta çöktü. Bu farklı yenilgiyi sadece gençlere fatura etmek haksızlık olmaz mı? Neticede bu oyunu olduğunu da kulak ardı etmeyelim. Hadi onlar genç, ilk kez oynayan var, acemiler, peki tecrübeli yedeklere ne oldu?
İkinci yarıda ise ev sahibi takım çok boş alanlar buldu, nitekim Kartal’ın direnişini 58’de Jota arka direkte kafayla topu filelere göndererek sonlandırdı. Aynı Jota, Utku tokatladı, top direkten döndü, ona vurmak kaldı. Fark ikiye çıkarken Kartal oyundan düştü, goller ardı ardına geldi. Dendoncker sahne aldı, farkı üçe çıkardı. Hemen ardından Jota, hat-trick yaptı.
İşin özeti ilk yarıda rakibine pozisyon vermeyen Beşiktaş, 11 dakikada kalesinde dört gol gördü. Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor, Avrupa’ya veda ettiler, tabi ki ülke adına üzüldük. Neyse ki Avrupa’da bir yüz akımız var, o da Başakşehir... Gruptan çıktılar, tek gurur kaynağımız oldular, helal olsun onlara.