“Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz. Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz. Ama herkesi her zaman aldatmazsınız. Ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım.”
***
“Beşiktaş sevgisi sevgilerin en güzelidir. Zor dönemlerde sadece taraftarın desteği yetmez. Yöneticilerimizin de, fedakar taraftarlarımızın bu desteğine uygun davranışlar içinde olmaları gerekir.”
***
“Beşiktaş için bir şeyler yapmak istiyorsanız kimsenin adamı olmayın.”
***
“İnsanlarla yaşadım, insanı öğrendim. İnsanlarla yaşadım, insanlığı öğrendim. İnsanlarla yaşadım, insanlarda nankörlüğü gördüm. Dostlarım, dostlarım! Ama ben dostlarımdan çok korkarım”
***
“Çok üzüntülerimiz oldu, hepsini yuttuk, oturduk. Beşiktaş’ı üzmesinler.”
***
“Yumruğumuzu vurup, masaları kırıp, olayları halletmemizi tavsiye ediyorlar, biz kanunlara saygılıyız.”
***
“Futbol sadece şampiyonluklara sevinmek değildir. Bunu belli değerlere sahip çıkarak yaşamaktır. Biz şerefli ikincilikler de yaşadık. Toplum bunları şimdi anlıyor. O zaman bunlara gülenler vardı.Şimdi hepsini hayretle izliyorum. Zamanın haktan yana olduğunu görmek en büyük sevincimdir.”
***
“Beşiktaş’ın etik değerlerini sahiplenmeden hiç bir başarının kalıcı olacağına inanmıyorum.”
***
“Şerefli ikincilikler, şerefsiz şampiyonluklardan önemlidir.”
***
Başkanlığım döneminde Beşiktaş’ın zevkle hamallığını yaptım. Evet, son dönemlerde üzüldüm, ama hayatımın en zevkli anlarınız Beşiktaş’ta yaşadım.”
***
“Sen büyük takımsan, güçlüysen, hakemi de yenersin, rakibini de”
***
Bazı sözler vardır, bırakın o günü, geleceğe damgasını vurur, yıllar geçse de asla unutulmaz. Bazı insanlar vardır, ‘efsane’ olurlar, asırlarca hatırlanırlar...
Efsane olmak öyle kolay değildir, duruşunuzla, söylemlerinizle o apoleti takarsınız.
Yukarıdaki tarihi sözler, Türk futbolunun efsane başkanlarından rahmetli Süleyman Ağabey’e (Seba) ait... Ağabey diyorum, çünkü o benim penceremden bir başkandan ötesiydi. Ağabey, hatta babam gibiydi.
Kırk küsur yılımı onunla geçirdim, dile kolay... Dosttuk, birbirimize olan güvenimiz hiç bir gün olsun sarsılmadı. Öyle ki bizim kulvarda yarıştığım meslektaşlarım bana “Bilal Seba” diyorlardı. Hiç alınmadım, hep gurur duydum. Öyle ki Seba’cı olduğum için o tarihi İnönü Stadı’nda tüm tribünlerin protestolarına hedef oldum. Ne var ki, o 16 yıllık süreçte gazetecilik ilkelerimden bir milim taviz vermedim, transfer skandallarını ortaya çıkardım, kavgaları, tartışmalıları tamamını sayfalarımıza taşıdım.
Yani,”dostluk başka, iş başka” felsefesinden asla ödün vermedim. Evet, Süleyman Ağabey bir efsaneydi, 16 yıllık başkanlık dönemine irili-ufaklı tam tamına 21 kupa sığdırdı, o bu anlamda da rekortmendir.
Evet, Süleyman Ağabey’i kaybedeli 5 yıl olmuş. Gelibolu’da olduğum için anma törenine katılamadım ama o hep kalbimin baş köşesinde yerini koruyor. Unutmadık, unutturmayacağız.
Biliyoruz ki, onun yaşam biçimi olan Beşiktaş’ı bir yerlerden izliyordur. Baba, o çok sevdiğin hatta ömrünün büyük bir bölümünü verdiğin Beşiktaş’ta işler pek yolunda değil son yıllarda... Borçlar almış, başını gidiyor! Yönetim kanadı bu ekonomik krizi aşma adına çırpınıyor. Elbette ekonomik kriz sadece Beşiktaş’ı vurmadı, diğer takımların da durumları pek iç açıcı değil.
Seni özlüyoruz baba, dostların seni hiç unutmuyor, seni özlemle anıyoruz, huzur içinde uyu...
***
Sevgili okuyucular, elbette bizim kulvarda yazılacak-çizilecek çok sorun var. Ancak bugünkü köşemin tamamını Efsane Başkan Süleyman Ağabey’e ayırdım, onun yaptıklarını, söylemlerini, yeni nesillere aktarmak, tanıtmak, unutturmamak bizlerin asli görevidir. Efsane başkanın geçmişteki sözleri bugüne ışık tutması dileğiyle, güzel ülkemin, güzel insanlarının geçmiş bayramını kutlar, start alacak ligimizde tüm takımlarımıza başarılar diliyorum. Kavgasız-gürültüsüz, dostlukların ve de centilmenliğini öne çıktığı bir sezon olsun.