Kadroda devamlılığı yakalamak, başarının temel taşlarından biridir... Bilic, kuşkusuz ligin 3. haftasında bunun heseplarını yapıyor. Çıkardığı takımlarda ufak-tefek değişiklikler de olsa bunu gözlemliyoruz. Ne var ki bunu gerçekleştirirken taşları da fazla yerinden oynatmayacaksınız.
Beşiktaş’ın en büyük transferlerinden biri Atiba’dır... Gökhan Töre de nokta atışıdır bizce. Atiba’nın ofansif gücü yüksek, oyun kurucu özellikleri de var. Şimdi onu savunmanın soluna çekmek, ne derece doğru bir hamledir, tartışılır! Bilic, o bölgedeki sorunu Atiba ile aşmaya çalışıyor, olabilir. Bu tercih, onu etkisiz kılar mı, kılmaz mı, bunu zamanla göreceğiz. Atiba dün hem defansif görevlerini başarıyla yaptı hem de zaman zaman hücuma katıldı. Geriye dönüşleri de harika.
Büyük takımların tek forvetle oynamasına hep takılmışımdır! Olcay, Oğuzhan, Fernandes ve Gökhan Töre, Kartal’ın hücum yollarındaki etkili kramponları. Almeida attığı gollerle takımı sırtlıyor, kaçırıyor, ama atıyor, özgüveni her geçen gün yükseliyor. Onun yanına Mustafa Pektemek’in monte edilmesi ve de kanatların iyi işlemesi halinde rakip savunmalar bu ikiliyi zor durdururlar, bu da bizim savımız.
Bu ligde hiçbir takım çantada keklik görünmüyor. Geride kalan haftalarda bunu gözlemledik.
Gaziantepspor da iyi takım, öyle kolay yenilecek bir ekip değil. Dünkü maçın kırılma anı, Binya’nın, Fernandes’i ceza alanına girerken düşürmesidir. Savunma bölgesi kritik yerdir. Her hareketiniz topa olacak, öyle rakibe bodoslama girerseniz, hem maçın, hem de takımınızın kaderiyle oynarsınız! Kurallar çok açık, bilmiyorsan orada işin ne! Penaltı golü, Beşiktaş’ın işini kolaylaştıran en büyük faktördü.
Evet, Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’ne zorunlu olarak veda ederken, bir anlamda yükü de hafiflemiş oldu. Kartal bu sezon iki kulvarda mücadele edecek, kuşkusuz tüm ağırlığını da lige verecek. Üçte üç yaparak, rakiplerine gözdağı veren siyah-beyazlı takım, oynadığı futbol ve topladığı puanlarla ligin en büyük şampiyon adaylarından birisidir.