Dünyayı kaçırdık (!) Haziranda, UEFA Uluslar Ligi’nde mücadele ettikten sonra, 2024 Avrupa Şampiyonası Grup Elemeleri’nde kantara çıkacağız, bir başka hedefe yoğunlaşacağız.
Güneş hocamızın bıraktığı yerden bayrağı teslim alan Kuntz’u ‘umut’ diye getirdik, hayal kırıklığı yaşadık.
Diyeceksiniz ki, İtalya da gidemedi. Doğru... Bu Mancini’nin sorunu, biz kendimize bakarız!
Bugüne kadar 2 Dünya, 5 kez Avrupa Şampiyonası Finalleri’nde boy gösterdik, gelin görün ki bu tip turnuvaların bir türlü ‘gediklisi’ olmayı beceremedik.
Bunun temelinde, birçok neden sıralayabiliriz. Ancak bir numaralı faktör, bence teknik adam konusunda yaşanan enflasyondur(!) En ufak bir başarısızlıkta hep faturayı günü kurtarma adına teknik adamlara kestik, tribünlere oynadık maalesef...
Gördük ki Kuntz da üçlü savunmaya sarıldı, bundan da pek taviz vereceğe benzemiyor. Olabilir, o da bu sisteme inanıyor. Tabii ki bu oyunda sistemler önemlidir. Ancak kazanmayı becerebiliyorsanız ne ala... Kuntz, dua etsin savunmacılarımız lejyoner...
Yerli arayın ki bulasınız. O alanları, ülkemizde yabancılar parselledi! Katar’ı ıskalayan iki ülkeden İtalya ise dörtlü, biz ise üçlü savunmayı tercih ettik. Skor tabelasına bakın, oradaki rakamlar rakibimizi işaret ediyor. Bu da Mancini’yi haklı çıkarıyor, yanılıyor muyum?
Kuntz, ister üçlü, ister dörtlü oynatsın, onun bileceği iş! Sistemle uğraşacağına ay - yıldızlı ekibimizin kronikleşmiş ‘duran’ toplardaki zaaflarımıza bir çare bulsun!
Konya’daki ‘dostluk’ maçına fena başlamadık, nitekim Cengiz Ünder’le öne geçtik, geçmesine de neye yaradı ki?
35’de duran topta yine kalemizde golü gördük, olacak iş değil! Cristante yükseldi, kafayı çaktı. Altay’ın hem de kapadığı köşeden skoru eşitlerken, adam paylaşımında yine sınıfta kaldık! Dört dakika sonra bu kez Raspadori ilk yarının skorunu belirledi.
Burak Yılmaz veda etti, üstelik yerine veliaht bırakmadan! Var mı? Şimdilik Enes Ünal ve Serdar Dursun aday olarak öne çıkıyor. Bu boşluğu kapatırlar mı? Valla belki ileride! En azından Hakan Çalhanoğlu var. Her iki yarıda iki bazukasını izledik, kaleci zor çıkardı.
İtalya pas yüzdesini üst seviyeye çıkarınca, rakibimize ayak uydurmakta zorlandık, saman alevi gibiydik adeta! Kuntz, oyuncu hamleleriyle oyunda denge kurma hesabı da tutmazken, 69’da Raspadori bir kez daha sahne aldı, farkı ikiye çıkardı.
En azından pes etmiyoruz. Bu özelliğimizle teselli bulduk. 83’te bu kez duran toptan biz golü bulduk.
Çağlar indirdi, Serdar Dursun tamamladı. Valla, Serdar Dursun, boylu - poslu, çabuk, golden iki dakika sonra yükseldi, kafayı çaktı, kaleci güçlükle kornere tokatlarken, gelecek adına da umut verdi.
Üçlü mü, yoksa dörtlü sistem mi? Valla, bunun yanıtı skor tabelasında yatıyor. NOKTA!