Beşiktaş’ın baskısına ve de pas rekoruna kafa tutmak öyle sanıldığı kadar kolay değildir. Kartal, ofansif oyun ve de üretim adına tüm donanımlara sahip bir takımdır. Tek eksiği fırsatları gollerle taçlandıramıyor, her nedense!
Ghezzal, Süper Lig’in asist kralı.. .Öyle paslar atıyor ki, adeta adrese teslim... 15’te Aboubakar’a attığı pası gördünüz mü? Ne var ki, Aboubakar nedense zor olanı atıyor, kolayı kaçırıyor! At kardeşim at, hem sen rahatla hem de rakibin direnişini kır! Neyse ki, ikinci yarıda attığı kafa golüyle herkesin gönlünü aldı.
***
Beşiktaş’a karşı oynayan takımlar, savunmasına yaslanıyor, pusuya yatıyor, fırsatlar kovalıyor?
Tıpkı Göztepe gibi... Kızacak halimiz yok, haklılar. Nitekim 39’da bu anlayışını golle taçlandırdı konuk takım. Önce Zulj vurdu, Ersin yumrukladı, dönen topu Tripic, sert bir vuruşla filelere gönderdi. Ersin görevini yaptı, savunmacılar mı? Uyudular, izlemekle yetindiler!
***
Herkes Ljajic’ten umudunu keserken, Sergen Yalçın onun peşini hiç bırakmadı. Nitekim devre arasında Mensah’ın yerine Ljajic oyuna girdi, üç dakika sonra harika bir gole imza attı, Sergen hocanın güvenini yeniden kazandı.
Kartal, vites yükseltti, çok adamlı ofansif girişimler yaparken, savunmayı unuttu, kalesinde tehlikeler yaşadı. Önce Halil ardından da Ndiaye, Ersin’i geçemediler, genç kaleci harika kurtarışlar yaptı.
Sergen hoca, rakibin kilidini açma adına yedekte ne kadar teknik kapasitesi yüksek, çalımı seven, adam eksilten oyuncu varsa, sahaya sürdü. Nitekim Gökhan Töre, Aboubakar’a asist yaptı, tecrübeli golcü bu kez kaçırmadı, kafayla golünü attı, Kartal’ı çekip, ipten aldı.
Göztepe, tüm hatlarıyla risk aldı, yüklendi, ancak tehlikeleri hep kalesinde yaşadı. Ancak bu fırsatları gole çevirecek kramponları mumla aradık.
Kartal üç puanı Ersin’in kurtarışlarıyla aldı dersek abartmış olmayız.
Fakat maçın adamı, yıldızı da kaleci Ersin’dir, bravo ona, nazar değmesin.