Para-pul işlerinden hiç anlamam. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, TRT SPOR’da da ekonomik ağırlıkta cümleler kurdu, o anlattı biz dinledik!
Niye? Çünkü ekonomist değiliz. Artı sayın başkan işadamı... Başkan Özbek, ‘16 milyon euroya 4 yıllık takım kurduk’ diyor, valla doğruysa -ki inanmak zorundayız- helal olsun.
Ne var ki, daha önce yazılı ve görsel medyada Galatasaray’ın dış transferde toplam 55 milyon euro harcadığı sıkça yazıldı, çizildi. Neyse, bu topa fazla girmeyelim, işi ekonomistlere bırakalım, onlar yorum yapsınlar!
Bizler, saha içine rotayı kıralım, Galatasaray’ın Kayserispor maçını anımsayalım. Igor Tudor’un sahaya sürdüğü on bire bakın, sadece iki yerli var Serdar Aziz ve Tolga Ciğerci... Gerisi tamamen yabancı... “Size ne” diyebilirsiniz. Doğru, bize ne! İsterse on bir yabancıyla çıksın, biz sahaya ve oynanan futbola bakalım.
Galatasaray, Süper Lig’e farklı giriş yaptı, rakibine nefes aldırmadı, yönetim ve taraftarlarını da gelecek adına umutlandırdı. Bizler de çok beğendik Aslan’ı... Haaa şunu söyleyenler de var: Kayserispor direniş gösteremedi. Olabilir... Ne var ki, rakibin bu negatif yönü Galatasaray’ın göz kamaştırıcı futbolunu gölgeleyemez.
Görüyoruz ki, tepeden-tırnağa yenilenmiş bir takım var ortada... Uçak inişleri tamamlandı, bakalım Aslantepe’den kalkacak uçaklarda hangi yolcular yer alacak, merak ediyoruz! Galatasaray’ın ilk haftadaki görüntüsü kamuoyunda müthiş beğeni topladı, rakiplere duyurulur. Dememiz o ki, Aslan zirve yarışında yer alacak tüm takımlara gözdağı verdi. Efendim, sokaktaki rakip taraftar, “Bu tempoyu her hafta ortaya koyamazlar, rakip de fazla direnemedi” gibi mazeretlere sığınıyorlar. Ancak bizler de şunu hatırlatalım, Aslan tek kulvarda yani Süper Lig’de var, en önemli rakipleri Avrupa Kupaları’nda mücadele edecek. Bu da büyük avantajdır, yanılıyor muyuz?
Igor Tudor’u geldiği günden bu yana ben de eleştiriyorum. Bunun da temeli, Karabük’ten ayrılış şeklidir. İyi ya da kötü hoca olması beni asla ırgalamıyor. Ancaaak, Galatasaray’ın lige fırtına gibi girmesinde, tempolu ve de kaliteli futbolunda onu yok saymak haksızlıktır, adaletsizliktir.
Efendim, bazı yorumcular Hırvat hocayı es geçiyor, bu onların düşüncesi... Neticede o takımı sahaya süren, on biri belirleyen Igor Tudor’dur. Dokunuşları da o yaptığına göre, demek ki farklı skorda onun tuzu-biberi var.
Pektemek’e de sıra gelecek
Efendim, görüyoruz ki Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’a iki yeni transfer konusunda baskı var... Ne var ki, Orman, gaza gelmiyor, işi ağırdan almasının temelinde de ekonomi yatıyor.
Bizce başkan haklı... Ayağını yorganına göre uzatıyor. Bir de takımda müthiş bir yığılma söz konusu... Boyko, Miloseviç, Pedro Franco ve Aras ‘yolcular’ arasındaki ilk isimler... Dememiz o ki, bunlar gitmedikten sonra yeni bir transfer söz konusu değil gibi gözüküyor, ancak Vida ile yoğun temaslar da sürüyor.
Asıl Mustafa Pektemek sıkıntısı var. Duyuyoruz ki, Mustafa Pektemek’i isteyen çok takım var. Tabii ki alıcı olur, çünkü iyi golcü. Oynama arzusu da üst seviyede. Ancak Negredo ve Cenk’den ona sıra gelir mi bilemem. Üç kulvarda mücadele verecek olan Beşiktaş’ta tabi ki sıra gelir, yeter ki biraz sabırlı olsun. Ne dersin Mustafa kardeş?
“Kasap”lara prim vermeyin!
Yetenekli oyuncu olabilirsiniz, ancak bizim kantarımızda hem yetenek, hem de iyi insan olmak ağır basar. Süper Lig start aldı, görüyoruz ki ‘yetenekli’ ve de ‘kariyerli’ oyuncular için kesenin ağzı sonuna kadar açıldı. Bu transfer kasırgası dileriz ligimize kalite ve heyecan katar.
Ligimizin zorlu geçeceğini ilk hafta da gözlemledik. Bu işin bir yanı, bizi rahatsız eden bir konuyu gündeme taşımak istiyoruz, çünkü haklıyız. Girişte iyi insan olmaktan söz ettik, bunu kimse atlamasın istedik. Trabzon-Konya maçı... Dakika 55, Jan Durica’nın sert girişiyle havada kavisler çizen Traore hastaneye kaldırıldı, sonuç ortada üç ay yok.
Hakem Hüseyin Göçek sarı kartla geçiştirdi. Yoooo arkadaş yooo... O pozisyonu öyle sarı kartla geçiştirmek yookkk... Bu tip pozisyonları öyle sarıyla geçiştirirseniz, gelecekte bu tip görüntülere çanak tutarsınız. Yazık, günah değil mi Traore’ye Kaldı ki çok yetenekli bir oyuncu... Ne var ki, Durica’ya iyi insan demek içimizden gelmiyor.
Haaa pozisyon gereği olabilecek sakatlıklara lafımız yok... Ancak Durica’nın o giriş şekline söylenecek çok şey var. İnsan sağlığı her şeyin önünde olduğunu çıkıp Durica’ya birilerinin anlatması gerekir. O senin meslektaşın, o ekmek parasını ayaklarından kazanıyor. O nasıl giriştir arkadaş?
Nereye varmak istiyoruz, eyyyy hakemlerimiz, size sesleniyoruz... Bu tip oyunculara lütfen prim vermeyin, çünkü onlar iyi niyetli değiller. Yetenek olarak sizden bir tık yukarıda olanlara saygı duyun, tekme-tokat atmayın, ekmek parasıyla oynamayın!