Sokaktaki Beşiktaşlı, mutsuz, keyifsiz, gelecek adına kaygılı... Haklılar, Beşiktaş ne doğru dürüst futbol oynuyor, ne direniş gösterebiliyor, ne pozisyon üretebiliyor.
Hayk Odabaşı, koyu taraftar, futbolu da iyi biliyor. Maçı birlikte izleme önerime sıcak bakmadı, gerekçesini de anlatmak zorunda kaldı: ‘İzleyelim, izlemesine de, Beşiktaş’ın futbolu artık bana keyif vermiyor, içim acıyor, izlerken’. Hayk, tam bir dert küpü, ‘bir dokun, bin ah işit’ misali...
‘Hadi, beni geç’ dedi Hayk, ‘Beşiktaş’ın maçlarında yazacak ne buluyorsun, işin çok zor’ demez mi?
Valla, doğru söze ne denir, sabaha kadar haklı Hayk...
Carvalhal’ı geçtik, bu kötü tablonun baş sorumluları futbolcu arkadaşlar, peki sizler ne iş yaparsınız ? Bir futbolcu istese bu kadar kötü futbol oynayamaz?
Koca Beşiktaş ilk yarıyı pozisyon üretemeden kapatıyor, içi boşalmış, özgüven duygusunun yerinde yeller esiyor, önüne gelen her takıma puanlar dağıtıyor. Hangi takımla oynasa, adeta eziliyor, adına yakışır futbolu asla oynamıyor, taraftarını da giderek küstürüyor, bize de eleştirmek kalıyor!
Oldum olası, büyük takımların tek forvetli oyun anlayışına hep karşıyımdır. Haa dersiniz rakibiniz çok büyük bir takım, deplasmanda oynuyorsunuz, tek forvetli taktiğe eyvallah.
Peki, kardeşim Orduspor ile oynuyorsun, üstelik rakibin ligdeki konumu ortada, siz kalkıyorsunuz, sahaya takımı tek forvetle sürüyorsunuz.
Sevsinler futbol bilginizi!
Mustafa Pektemek’e pek kızamıyoruz, o ne yapsın? Tek başına rakip savunmayla mı boğuşsun, yoksa pozisyon mu, üretsin? Pektemek’i, o alanda tek oynatan suçludur! Carvalhal’da jeton hep geç düşüyor! Nitekim ikinci yarıda Edu hamlesi, Kartal’ı o pısırık futbolundan uzaklaştırdı. Nitekim, çok adamlı ofansif girişimlerden Beşiktaş, Edu’nun ayağından skoru eşitlerken, üç puan için biraz umutlanır gibi oldu, hepsi o kadar...
Ligin bitimine dört hafta kaldı. Kartal, B.Şehir hariç, Manisa, Samsun ve Karabük ile oynayacak. Üç takımın da durumu ligde kritik, Beşiktaş’ın işi de pek kolay değil... Hele hele bu futbolla bin kat daha zor!