Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hep bir tezimiz vardı, hâlâ arkasındayız... Bu oyunda ayağınızı yere sağlam basmaz, ürettiğiniz net pozisyonları gole çeviremezseniz başınıza iş alır, sıkıntıya düşer, üç puana uzatmada kanat çırparsınız!

Niye bunu söylüyoruz? İlk yarıya bakın, Cenk Tosun, 4’de hem golünü attı, hem de oyunun tansiyonunu düşürdü, harika bir iş başardı bizce... Cenk’in bu golü Beşiktaş’ın o baş döndüren pas trafiğini üst seviyeye çıkardı, benzetme yerindeyse oyun tek kaleye döndü. Kartal, 25’e kadar öyle bir baskı yaptı ki, Trabzonspor nefes almakta güçlük çekti, bu faktör pozisyon üretimine de müthiş yansımalar yaptı... Gelin görün ki, kim atacak? Talisca vurmak yerine pası tercih etti, hata yaptı! Babel’in kaçırdıklarına ne demeli?

Haberin Devamı

Okay’ın 25’deki golüne lafımız olamaz, aferin ona... Bu golde Olcay’ın katkısı inkar edilemez, hani yoktan yarattı dersek abartmış olmayız. Atiba ile adeta boğuştu, Yusuf’a aktardı, tecrübeli futbolcu Okay’ı gördü, ona da vurmak kaldı. Dememiz o ki, rakip o ana kadar bir pozisyon buldu, onu da attı. Eee ilk yarıda bir Rodallega’nın altıpas içinde topu Fabri’ye nişanlama yerine çerçeveyi ya görseydi?

Son haftaların formda ekibi Trabzonspor, öyle hafife alınacak bir ekip asla değil... İki kez geriye düşmelerine karşın, asla pes etmediler, savunmayı sağlam tuttular, Aboubakar’ın golüne Castillo ile yanıt verdiler, ardından da Rodallega ile öne geçtiler.

Bu golün öncesine bakalım, bir pozisyonu hatırlatalım orta hakem Ali Palabıyık’a! Uğur cezaalanı içinde topu sağ koluyla düzeltiyor, hakemin gözüne baka baka! Yani penaltı, Palabıyık hadi göremedi(!) ya yan hakem? O pozisyon döndü, Beşiktaş’a gol oldu!

Ne var ki, maçın ikinci yarısında bizler futbola ve gollere doyduk, iki takıma da bu anlamda teşekkür etmek gerekir. Birbirinden güzel goller, kazanma adına müthiş bir mücadele izledik, skor tabelasındaki rakamlar da bunun bir göstergesi değil mi?

Lider Kartal, zorlu bir virajı Atiba’nın uzatmadaki golüyle kaza yapmadan geçerken, emin adımlarla şampiyonluğa kanat çırpıyor. Valla işte büyük takım olmanın özelliği de burada yatıyor... Beşiktaş, şartlar ne olursa olsun, kazanma duygusundan asla uzaklaşmıyor, her saniyeyi değerlendiriyor, farkındalığını uzatmalarda da olsa ortaya koyuyor, ligin ‘lokomotifi benim’ diyor. İleriye geçişler, geriye düşüşler, Beşiktaş’ın kalitesine asla gölge düşürmez, biz bunu bilir, bunu söyleriz...