“Kaliteli oyuncu ama hazır değil. Orta saha kalabalık, orada formayı almak zor. Formayı almak için şartları zorlamanız lazım. Sadece yetenek yetmiyor...”
Bu sözler Sergen Yalçın’a ait... Kime söylüyor? Adem Ljajic’e tabii ki...
Sergen Yalçın bile bile hiç kimseye haksızlık yapmaz. Yani hak edene formayı verir, bindiği dalı da kesmeyecek kadar zekidir.
Ne diyor Sergen hoca? “Sadece yetenek yetmiyor...”
Ljajic’in yeteneğini tartışmıyoruz, demek ki antrenmanlarda gereken performansı ortaya koyamamış arkadaş!
Efendim 11’e alınmayınca küsmüş, ısınma haraketlerinde iki eli belinde top sektiriyor! Sevsinler seni!
Bak arkadaş, bu oyunda hiç kimse ‘vazgeçilmez’ değildir, bilesin! Statta böyleysen, demek ki Ümraniye’de neler yapıyorsun?
Yıllık ücretinde kimsenin gözü yok, ama aldığın paranın hakkını da vermek zorundasın! Kaldı ki Sergen hoca, bir oyuncuyu kolay kolay silmez, taca atmaz! Işık gördüğü oyuncuda sonuna kadar ısrar eder, şans verir.
Örneğin Oğuzhan Özyakup... Yeteneğini tartışabilir miyiz, asla... Onu kazanma adına Sergen hoca şans veriyor, vazgeçmiyor. Nitekim, Oğuzhan, Malatyaspor karşısındaki performanslıyla göz doldurdu, hocasının güvenini boşa çıkarmadı. Öyle ellerin belinde ısınmaya devam edersen, kulübeden burnunu çıkaramazsın, bilesin!
70’ten sonra duruyor
Beşiktaş’ta bir şey dikkatimi çekiyor şu sıralar... Maça iştahlı ve baskılı başlıyor, rakibini sahasına kapatıyor, gol ya da goller buluyor. Bu özelliğini Kartal, taaa ki 70. dakikaya kadar sürdürüyor, sonra nedense stop ediyor!
Son 20’ye girilirken sıkıntılı süreç başlıyor, savunmasına kapanmak zorunda kalıyor.
Kartal enerjisini 90 dakikaya maalesef yayamıyor! Denizlispor maçını anımsayın, üç farkı yakalayan Beşiktaş son anlarda iki gol yedi, maçı zor bitirdi, zor...
Bu oyunda enerjinizi ekonomik kullanmadığınız zaman sıkıntı yaşarsınız, bunu bilir, bunu söyleriz!
Ghezzal’ın zekası farklı
Beşiktaş’ta eskileri biliyoruz, tanıyoruz, son iki maçta yenileri yani Rosier ve Ghezzal’ı mercek altına alıyoruz. Rosier çabuk olduğu kadar, etkili kanat bindirmeleri yapıyor, iyi yolda. Ghezzal, teknik ancak çabuk bir oyuncu değil. Buna karşın top ayağına çok yakışıyor, iyi de kullanıyor. Sol ayağı harika, adrese teslim toplar atıyor, oyun okuması ise üst seviyede. İşin özeti, Ghezzal yeteneğini oyun zekasıyla birleştiriyor, topu koşturuyor, doğrusu da bu değil mi zaten?
İyi ki varsınız güzel insanlar
İzmir’deki deprem ve can kayıpları bir kez daha yüreğimizi dağladı. Vefat edenler için kahrolduk, kurtulanlar için de sevinç gözyaşları döktük.
Hele hele bir minik yavrumuz var ki, adı Elif henüz üç yaşında... 65 saat sonra enkazdan çıkarıldı. Kurtarıcısın parmağını tutan o eli var ya, asla hafızalardan silinmeyecek. O fotoğraf karesini gördükçe gözyaşlarımız adeta sel oldu.
O el tüm dünyaya verilmiş bir insanlık mesajıdır. Elif, ülkemize hüzünle mutlululuğu bir arada yaşattı, ömrün uzun ve güzel olsun yavrum.
O enkazlardan bir hayat kurtarmak için gecesini - gündüzüne katan, yaşamlarını riske atan, uyumayan, isimsiz kahramanlarımıza ülke olarak ne kadar teşekkür etsek azdır.
İyi ki varsınız, güzel insanlar...
Granit adam
Potaların efsanesi ve de efendisi Yalçın abiyi (Granit) kaybettik. Onu anlatmaya kelimeler yetmez, öylesine güzel, adam gibi adamdı. Onu tanımaktan, Milliyet’te aynı havayı solumaktan hep onur duydum. Işıklar yoldaşın olsun Yalçın abi... Efsaneler ve adam gibi adamlar asla unutulmaz. Seni hep hatırlayacağız...
Yaprak dökümü başladı!
Şunun şurasında daha 7. haftayı bitirdik... Gelin görün ki, teknik adam konusunda yaprak dökümü yine erken başladı! Tamer Tuna Antalya’dan, Bayram Bektaş Kayseri’den ayrıldı. Trabzonspor, Eddie Newton ile Kasımpaşa ise Mehmet Altıparmak ile vedalaştı.
Beni asıl şaşırtan, hadi diğerleri başarısız, öyle varsayalım! Peki, Kasımpaşa’ya ne oldu da, Altıparmak’ın bileti kesildi?
Öyle veya böyle adam 11 puan topladı, artı son maçta Trabzonspor gibi büyük bir takımı yendi. Ligde bulunduğu konum ve topladığı puanlarla hiç de başarısız değil... Sabır göstermeyi, kredi tanımayı hiç bilmiyoruz, en ufak başarısızlıkta adamı kapının önüne koyuyoruz. Valla bu anlamda bizim elimize kimse su dökemez!
Dünyanın hiçbir ülkesinde bizim gibi teknik direktör enflasyonu yaşanmıyor! Biri gidiyor, biri geliyor, bir bakıyorsunuz son gelenle de yollar ayrılmış!
Bu oyunda gerek futbolcu, gerekse teknik adam konusunda istikrarın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya gerek var mı? Sürekli teknik adam değişikliğine gidenlerin hüsrana uğradıklarını ne çabuk unuttunuz?
Örnek mi? O kadar çok ki, yerimiz yok!
Ozan Tufan’a nazar değmesin
Süper Lig’deki tüm maçları izleme şansımız yok. Çünkü saatler çakışıyor, sadece özetleri izleyebiliyoruz. Ligde benim radarıma takılan futbolcuların sayısı giderek artıyor. Gözüm, yabancı oyunculardan çok bizimkilere takılıyor.
Örneğin Ozan Tufan... Maşallahı var, müthiş oynuyor, gerek Fenerbahçe gerekse A Milli Takım’da ışıldıyor. Tam ‘bitti, eyvah kaybediyoruz’ dediğimiz günlerde yeniden hayata döndü, hem de ne dönüş... Bu geri dönüşte birçok teknik adam etkili oldu. Başta Sergen Yalçın, Alanya’da ona bir dokundu, yeniden futbola döndürdü.
Tabii ki Şenol Güneş’i pas geçemeyiz, çıkışı yakaladığı süreçte asla ondan vazgeçmedi, hep güvendi.
Bitmedi...
Emre Belözoğlu, Volkan Demirel ve tabii ki Erol Bulut hocamızın da Ozan Tufan’ın üzerinde çok emeği var. Daha 25 yaşında, tüm performansını 90 dakikaya yayıyor, takımını atağa kaldırıyor, mücadeleden yılmadığı gibi, kritik golleriyle başarılarını taçlandırıyor.
Ozan Tufan bu geri dönüşte örnek bir futbolcudur, helal olsun, aman nazar değmesin.
GÜZEL SÖZLER
“İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki, dil onları telaffuz edemez.” KIZILDERİLİ ATASÖZÜ