Zirveye oynamanın psikolojik zorlukları vardır, biliriz. Üstüne üstlük bir de baskı altında kalırsanız, kupaya uzanmak zorlukların en büyüğüdür.
Ne var ki, derbinin ilk kırk beş dakikalık diliminde Beşiktaş’ı tanımakta zorlandık!
Nereden başlayayım; kaleciden tutunda taa Gomez’e kadar, herkes bir stres ve panik içindeydi. Hele hele kaleci Tolga’yı izlerken şaşırdım. Eli ayağına dolaşıyor, her geri pasta yürekleri hoplatıyor! Kaleci atışları ya kısa düşüyor, ya rakibe ya da taca gidiyor. Hadi baskı gençleri olumsuz etkiliyor, ye sen? Nerede kaldı onca yıllık tecrüben kaptan...
Bir de takım olarak hücuma çıkarken, yapılan top kayıplarına ne demeli? Dönen her top Tolga’ya tehlike olarak geldi. Yasin bu yarının en net pozisyonunu yakalaması da bundandır. Podolski’nin bazukası da bu olumsuz tablonun ürünüdür... Eee bu kadar pas hatası yaparsan, dişe dokunur pozisyon üretemezsiniz.
Ancaak, adına yakışır bir mücadele izledik. Aksini söylersek ayıp ederiz. Heyecanı, telaşı, stresi, üretilen ancak atılamayan müthiş pozisyonlara tanıklık ettik, keyif aldık. Galatasaray ligde ununu elemiş,eleğini asmış konumda! Geriye ne kalıyor, iyi futbol oynamak, direnmek ve Kartal’a kafa tutmak... Başardı da... Taa ki Gomez’in golüne kadar...
İkinci yarı mı?
Valla o Kartal gitmiş, tüm hatlarıyla rakip kaleye yüklenen, pozisyonlar üreten, atamayan Beşiktaş vardı sahada... Yani liderlik apoletine yakışır, fazla top kaybı yapmadan, bir hücum futbolu ortaya koydu. Kartal’ın en iyilerinden Sosa’nın tam tamına üç net pozisyonu gole çevirememesine şaşırdık, klasına yakıştıramadık... Tosic ve Atiba’nın Muslera’ya takılan şutlarını da ilave edelim.
Aslan’nın yorgunluğu Kartal’ın iştahını kabarttı! Şenol Güneş’in Cenk Tosun ve Gökhan Töre hamleleri işe yaradı ve Kartal aradığı ALTIN golü yine skorer futbolcusu Gomez’in ayağından buldu. Nöbetçi golcü Cenk de asistiyle öne çıktı.
Tribünleri dahi dolduramayan sarı-kırmızılı taraftarların oyuncuları protesto etmelerini yadırgadık, ayıpladık. Büyük takımlar her dönem böylesi sıkıntılar yaşar. Ne var ki ıslıkladığınız Aslan, bir çok başarıya imza atmıştır, unutmayalım. Yanlış adrestesiniz, bilesiniz!
İşin özeti, tadı-damağımızda kalan bir derbi izledik.Ufak-tefek tartışmalar, bu oyunun tuzu biberidir. Dursun Özbek ve Fikret Orman’ın yan yana maçı izlemeleri gergin futbolumuza şık bir fotoğraftır.
Evet, Kartal ürkerek geldiği Aslantepe’den ikinci yarıdaki baskılı ve de akıllı futboluyla yine firesiz çıktı, zirveye park etti. Pek de bırakacağa benzemiyor.
Ancaak, Şenol Güneş’in kalan iki maçta futbolculara iyi bir terapi uygulaması şart. Stres tamam; ama telaşın nasıl riskleri de beraberinde getirdiğini de unutmayalım.