Süper Lig’in tadı - tuzu yok! Büyükler büyüklüğünü unutmuş, kimi berabere kalıyor, kimi kazanırken çile çektiriyor, futbol adına güzellikleri adeta mumla arıyoruz!
Bir de bu faktörlere kötü zeminleri ekleyin, boşuna futbol beklemeyin!
Büyükler formsuz, hakemler onlardan da fazla formsuz!
MHK’nin, ligin daha dördüncü haftasında başı oldukça dertte! Kokartlısı, kokartsızı hiç farketmiyor. Hatalı kararlar ve yanlış bayraklarla maçların önüne geçiyorlar! Vah MHK’nın haline vahhh! Çağatay Şahan’ın iki yardımcısı da ilk yarıda bize göre iki pozisyonu süzemediler. Olcay Şahan’ın attığı golde ince bir ofsayt var, uzun süre tartışılacağa benziyor... Eskişehirspor’dan Mori’nin attığı gol ise yine bizce ofsayt değil, buz gibi gol!
Çağatay Şahan, yardımcı hakemlere uymak zorunda kaldı, sıyırdı! Ne var ki aynı Şahan, ilk yarıda Beşiktaş’ın avantajlı bir pozisyonunu kesti ki, evlere şenlik. Tamam Oğuzhan’a yapılan faul eyvallah, ancak Beşiktaş çok adamla atağa çıkmış, kesme devam ettir kardeşim. Haa, gol olur, ya da olmaz sen kuralı uygula!
Nerdeeee?
Efendim maça gelirsek... Her iki takım, savunmadan uzak, ofansif taktiği tercih ettiler. Ne var ki, yoğun yağmur, ağırlaşan zemin ve fırtınayla mücadele etmekten, futbol oynamaya fırsat bulamadılar!
Beşiktaş, topa daha çok sahip olmasına karşın, ofansta gerekli çoğunluğu bir türlü sağlayamadı. Olcay Şahan’ın tartışmalı golüyle öne geçen Beşiktaş, farkı açmakta çok zorlandı. Bunun da temelinde Demba Ba’nın etkisiz oyunu en büyük faktördü. Ba’yı biz farketmedik, ya sizler! Bilic ona yetmiş dakika nasıl dayandı, merak ediyorum doğrusu?
Valla, helal olsun Gökhan Töre’ye... Bir yandan zeminle, diğer yandan rakipleriyle boğuştu. Dünkü maçın ağır işçisiydi...
Eskişehirspor öyle sanıldığı gibi çantada keklik bir takım olmadığını gösterdi. Beşiktaş’a maç süresince iyi kafa tuttular, kolay lokma olmadıklarını kanıtladılar, emeklerinin karşılığını da Berkay’ın skoru eşitleyen golüyle aldılar.
Sosa, 90 artı 2’de maça damgasını vurabilirdi, fırsatı kaçırdı. Nefis bir pozisyon yakaladı, golle taçlandıramadı. Eeee Sosa, ‘asist yapmayı severim’ diyordu ya!