Ligde ‘yalnızlığa’ mahkum ettiğiniz Fenerbahçe’yi desteklemenin yolu sahaya yabancı maddeler atarak, güzelim futbolu çirkinleştirmek midir? Nasıl bir taraftar anlayışıdır bu? Kaldı ki, kupanın ilk ayağında rövanş için harika sonuç almış Fenerbahçe, diğer yanda Pepe’nin kızarmasıyla on kişi kalmış bir Beşiktaş... Dememiz o ki herşey ve de tur Fenerbahçe’nin lehine. Böylesi tabloda o yabancı maddeleri atanların, olayları yatıştırmak isteyen Şenol Güneş’i yere serenlerin, kafasına dikiş attıran ve hastaneye gönderenlerin niyeti olsa olsa Fenerbahçe’yi tamamen ‘sabote’ etmekten başka bir şey değildir!
Hadi pet şişelerini geçtik, adam anahtarlığını atıyor sahaya! Boyunuz-posunuz devrilsin, size taraftar demek için bin şahit lazım! Kuralları da bilmiyorlar, hakem uyarılarını yaptı, sonra yardımcılarını yanına çağırdı, tekrarı halinde soyunma odasına gider ve maça çıkmaz, farkında mısınız?
Yooo, bu işte bir bit yeniği var, adamların niyeti kötü, ikinci yarıda da aynı rezilliği sürdürdüler. Böylesi derbiye ilk kez tanıklık ettim, bunun altında başka bir şeyler var! Koca Fenerbahçe’nin taraftarı bu olamaz, acaba o kalabalık bunun için mi maça geldi? Niyetiniz ne? Hadi o olayları çıkaran, ya da yabancı maddeleri sahaya yağdıran sorumsuzları yanındaki sadece maç izlemek için gelenler niye uyarmaz, niye engellemez?
Bu bir futbol, savaş değil! Sahadaki asıl aktörlere bakıyorum, onların arasında ufak-tefek gerginlikler oldu, kaldı ki bu oyunun içinde var olan şeyler, size ne? Dememiz o ki, sahadakilerin bir suçu yok, asıl rezil sizsiniz, o tribünlerden sahaya yabancı maddeler atan, maçın yarıda kalmasını sağlayan taraftar müsvetteleridir! Hadi bakalım, eserinizle övünebilirsiniz, koca Fenerbahçe’yi yaktınız! Şimdi top federasyonda, maçın kararını onlar verecekler. Ne mi çıkar? Madur olan, hocasının kafasına dikiş atılan, hastaneye kaldırılan Beşiktaş... Dememiz o ki, karar Beşiktaş lehine çıkacaktır, yani koca Fenerbahçe’yi el birliğiyle kupadan elediniz, eserinizle övünebilirsiniz!
* * *
Valla maçın yarıda kaldığı için futbol adına yazacak hiçbir şeyimiz yok! Elbette Pepe’nin kızarmasına kadar oyunun kontrolü Beşiktaş’ın elindeydi, Pepe buna el freni çekti! Pepe’ye çıkan kartı ağır buldum, sarı verilebilirdi. Çünkü tecrübeli futbolcunun niyeti tamamen topa, ama dokunamıyor, yani niyet rakibe değil, ondandır sarı dememiz. Pepe’nin çok kritik haftaların eşiğinde kızarması, asla savunulamaz. Eğer iki maç ceza gelirse ki, olası hem Malatya hem de Galatasaray derbisinde arkadaşlarını yalnız bırakacak maalesef! Gelelim ikinci bir konuya, Babel’in ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golü, buz gibi gol, yani hatalı bayrak! On kişi kalan Beşiktaş’ın mücadelesi de alkışa değerdi, pes etmeyen bir görüntü verdiler.