Futbolun dünü yoktur, apoletlerinizdeki yıldızlara hiç kimse bakmaz. Varsa, yoksa bugünkü başarılarınızdır, gerisi detaydır!
Yani geçmişle yaşanmıyor bu oyunda, unutulup, gidiyor! Yeter ki bir düşmeye görün, ya da azıcık sendeleyin, vay halinize!
Evet, Galatasaray’da bir Fatih Terim dönemi daha sonra erdi... En son 2017’de Tudor gitti, Terim geldi, elinin altındaki hazır kadroyla iki şampiyonluk yaşattı Aslan’a...
Ancak bir gerçek daha var bu süreçte, bugüne kadar 73.5 milyon euro karşılığında 53 transfer yapıldı, ya başarı?
Varsa, siz söyleyin!
Biraz perdenin arkasını aralamakta yarar var, çünkü bazı olaylar maalesef çabuk unutuluyor, o zaman biz hatırlatalım...
Rahmetli Mustafa Cengiz tarafından sözleşmesi uzatılmayan Terim’in seçim sürecinde Burak Elmas’a büyük destek verdiğini cümle alem biliyor. Nitekim Elmas kazandı, düşünün mazbatasını almadan Terim’i Florya’da göreve getirdi. Beraber yola çıktılar, geleceğe dönük umut dolu mesajlar verdiler! Ne yazık ki bu mutlu günler çok uzun sürmedi, çünkü top çizgiyi geçmiyordu!
Süper Lig’deki gidişat Aslan’a hiç yakışmayan bir görüntü içindeydi.
UEFA Avrupa Ligi’nde ASLAN, Süper Lig’de ise adeta KUZU!
Hadi ligi geçtik, ya kupa?
Spor Toto 1. Lig’de son sıralarda yani düşme potasında dolaşan Denizli’ye Aslan’ın elenmesi bardağı taşıran son damlaydı. Galatasaray bırakın ligin zirvesini bir kenara, Avrupa şansını da sıfıra indirdi, kupadan elenerek!
Başkan Elmas, Fatih hocanın bahsettiği ve ‘mobbing’ diye tanımladığı uygulamaları başlattı. Gizli, gizli, yani baskı ve yıldırma!
Niye ‘mobbing’ arkadaş?
Çağır, yan yollara sapmadan, “Olmuyor hocam” de, öyle medya üzerinden mesaj göndermenin alemi ne?
Hangisini saysak?
Yardımcı hoca konusu, idari profesyonellerin yetkilerinin alınması, ara transferdeki olumsuz sözler!
Fatih Terim yılların kurdu. Hocanın, “Ben buradayım, bir yere gitmiyorum. İstiyorsanız gelin, gönderin” anlamı içeren açıklamaları hala arşivlerde. En azından ben böyle okudum!
Bu işte iki taraf da hatalı bence... Gelinen süreç aslında uzun bir zamanı kapsıyor, kadro mühendisliğinden, oynanan futbola ve seçilen futbolculara kadar!
Tamam başarısızlık var, yollar da ayrılabilir, bunda sıkıntı yok. Ancak yönetim kanadının yan yollara saparak, algılar yaratarak, bu ayrılığı gerçekleştirmesine karşıyım!
Ne yaparsanız yapın, Terim’i Aslan’ın tarihinden silemezsiniz, oraya altın harflerle kazınmıştır. Keşke bu ayrılık, ya da ‘veda’ hocanın geçmişine göre olsaydı.
Başkan Elmas’ın deneyimli akıl hocaları da dışarıdan gerekli uyarıları yapamadı maalesef! Fatih Terim gibi bir kulüp efsanesi kurumsal yapıya uymayan bir şekilde ve çok acemice gönderildi.
Fatih hocanın da bu süreçte yanlışları oldu elbette. Saha içi kadar saha dışında da olumsuzluklar yaşandı. Takım 20. hafta sonunda 12. sırada! Ve kötü sonuçların üst üste gelmeye başladığı günlerde Terim çıkıp, “Oynadığımız futbolu sorgulayamazsanız” diyordu.
Kafalar öne hiç eğilmedi, özeleştiri yapılmadı. Çıkıp bir “kusura bakmayın, mahcup olduk, bizim peşimizi bırakmayın, uyumayacağız, gerekirse paramızdan feragat edeceğiz, bu görüntüyü temizleyeceğiz” mesajları verilebilirdi.
Bir “proje” lafı dönüp durdu ama geleceğe dair umut veren bir gelişme olmadı! Üst üste gelen başarısız sonuçlar, kupadan dramatik şekilde elenme ortaya bir fiyasko görüntü çıkardı.
Fatih hoca da bu görüntü altında sadece sahaya odaklanamadı. A’dan Z’ye Florya ile yaşayan hocanın da kafası iyice dağıldı.
Fatih Terim için Galatasaray bitmez... Galatasaray tarihinde de Fatih Terim’in yeri tükenmez.
Herkese hayırlı olsun!
Löw doğru adrestir, Kartal zemini hazırlar
Beşiktaş’ta yönetim, Sergen Yalçın’ın yerini yerlilerle, yani Önder Karaveli, Serdar Topraktepe, hatta Halim Okta ile doldurmayı hedefliyor, kafaları şimdilik rahat.
Asıl kriz uzun süredir Fenerbahçe’de yaşanıyor. Sarı-lacivertlilerde teknik adam konusunda sürekli papatya falları açılıyor, bir Slaven Biliç, deniyor, bir Joachim Löw öne çıkıyor. Biliç’i tanıyoruz, gitar çalma konusunda müthiş usta, ama yeşil sahada, bırakın ustayı, hala çırak bence!
Çık sahneye konserler ver, biz de biletimizi alıp, gelelim! Keşke Löw gelse, Başkan Ali Koç çok istiyor, parasal konuda pek sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum...
Ancak Löw’ün mazereti çok olabilir... Örneğin ligin ortası onun için risktir ve anladığımız kadarıyla Alman teknik adam gelecek sezon takımın başında yer alacak. Fenerbahçe’nin dün açıkladığı İsmail Kartal, Löw gelene kadar gereken çalışmaları yapar, zemini hazırlar. Kartal büyük olasılıkla gelecek sezon Löw’ün yardımcısı olarak görevine devam eder.
Güzel sözler
"Bu dünyada yapılacak, öğrenilecek o kadar çok şey vardı ki, her gün yedi saat uyuyunca kendimi suçlu hissediyordum..." Jack London