Şu sıralar bizim kulvarda zirve yarışı falan tartışılmıyor; varsa, yoksa Galatasaray’ın Süper Lig’deki konumu...
Eeee, yerden göğe kadar haklılar. Koca Aslan, 15. sırada, ‘kırmızı hat’a çok yakın! Aslan’ın fikstür avantajı falan da yok, zorlu maçlar onları bekliyor.
Sokaktaki Galatasaray sevdalılarıyla da sohbetler ediyoruz, gelecek adına oldukça karamsarlar. Açıkçası, Galatasaray S.O.S veriyor, herkes bunun farkında...
Yönetimlerin işlerine karışmak gibi bir derdim hiç olmadı, olmaz da! Ne var ki, Aslan’ın bugünkü negatif tablosuyla ilgili birkaç kelam edeceğim...
Çiçeği burnunda Burak Elmas ve yönetiminin, Aslan’ı iç hatlarda ayağa kaldırma adına bir takım hamleleri var, yazılıyor, çiziliyor.
Hazırlık maçlarındaki skorlara pek takılmam ama koca Galatasaray, Tuzlaspor’dan altı gol yiyorsa, hadi gel de bu işin peşine takılma?
Elbette Muslera, Galatasaray için çok büyük kayıptır. Alınan başarılarda aslan payı ona aittir. Benzetme yerindeyse, takımın yarısıdır o...
Peki, kalede tehlikeyi önlemek adına doğru adres, 22 yaşında ve hiç A takım tecrübesi olmayan, 4 aylığına kiralanan Inaki Pena mıdır Allah aşkına? Pena gelecek, rakip takımların forvetlerini tanıyacak derken bir bakmışsınız ki, sezon bitmiş.
Hele böylesi kritik bir dönemde olacak iş mi bu?
Başka bir deyişle Muslera’nın yerini bu genç adam mı dolduracak? Nasreddin Hoca’nın göle maya çalması gibi; ya tutarsa...
Gelelim şu Gomis meselesine...
Aslan’ın işine akıl, sır ermiyor. Yaklaşık 3.5 yıl önce, Gomis, Galatasaray’ı sırtlarken, pazarlıklar başlıyor. Rahmetli Mustafa Cengiz ve ekibi, 500 bin euro fark yüzünden yolları ayırıyor. Olabilir, neticede adam profesyonel kardeşim.
Yıllar yılları kovalıyor, Gomis 37 yaşına merdiven dayamış, hopp Aslan rotayı yine Gomis’e kırıyor. Hadi gel çık işin içinden, çıkabilirsen!
Efendim Gomis yarım sezonda 10 gol atarsa sözleşme bir yıl daha uzayacakmış.
Yarım sezon için 750 bin euro ödenecek. 10 gol atar ve devam ederse, rakam 1.5 milyon euroya çıkacak...
Geçmişte 500 bin euro için Gomis’le yolların ayrıldığını da anımsatalım. Şurada kalmış ligin bitimine 14 hafta, Gomis’in bu süreçte 10 gol atması gerekiyor. Adam golcü atabilir, ama bunun garantisi mi var arkadaş?
Başkan Çebi haklı, seçim çok adaylı olsun
Ahhh şu sosyal medya ahhh! Şenol Güneş hocamıza ait olduğu ileri sürülen, “Nerede kalmıştık?” cümlesi birçok iddiayı da beraberinde getirdi. Güneş’in yeniden Beşiktaş’a geleceği yönündeki iddialar karşısında şaşkına döndüm. Peki, Başkan Çebi’nin, “Sezon sonuna kadar Önder Karaveli hocayla devam edeceğiz” açıklamasını nereye koyacağız?
Başkan Çebi’yi iyi tanırım, öyle günü kurtarma politikasına hiç sığınmaz, ne söylüyorsa doğrudur, bilmem anlatabildim mi?
Bizim kulvarın duayenlerinden bende çok emeği olan Faik Gürses ağabeyimin geçtiğimiz günlerde Posta Gazetesi’nde Başkan Çebi ile söyleşisi çıktı. Çebi, olağan genel kurulda başkan adaylarına çağrı yaptı, “Lütfen gelin, çok adayla seçime gidelim” dedi.
Aynen katılıyorum. Çok adaylı seçim, Beşiktaş’ın gücünü gösterir.
Kartal’ın sesini artık duyun
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un teknik direktör kantarında Joachim Löw ağır basıyor ve pazarlıkların sürdüğünü de biliyoruz.
Löw tercihi hiç yoktan iyidir...
Niye?
En azından ülkemizi tanıyor, Fenerbahçe’nin havasını, suyunu, iç dinamiklerini biliyor. Eğer yabancı olacaksa ki öyle görünüyor, Löw doğru bir adrestir bence.
Şöyle zaman tüneline girip, 1998-1999 sezonunu sizlere anımsatalım. Löw 38 maçta görev yaptı, 24 galibiyet, 6 beraberlik ve 8 yenilgi alırken, ligi de 3. sırada tamamladı.
Yani karnesi pekiyi falan değil... İyi de değil, orta da değil, sizin anlayacağınız...
İsmail Kartal kardeşimiz Fenerbahçe ile belki şampiyonluk yaşamadı ama karnesi de öyle zayıf falan sayılmaz, ortanın üzeri!
Löw erken işbaşı mı yapar, sezon sonu mu onu bilemem.
Başkan Ali Koç ve yönetimi, Pereira döneminde Portekizli çalıştırıcı transferde ne istediyse aldılar, anımsayın. O bir istedi, yönetim iki aldı! Yani Pereira’nın kadro derinliği konusunda bir eli yağda, bir eli baldaydı!
Gelin görün ki Pereira o geniş kadroyu kullanmayı hiç beceremedi, umut olsun diye geldi, hayal kırıklığı yaratarak ülkesine döndü.
İsmail Kartal, kardeşimizin transfer istediğini biliyoruz, bir sol bek, bir forvet... Ne var ki yönetimde şu ana kadar ‘tık’ yok!
Bizim ülkemizde bu işler böyledir, yabancı ister alırlar, yerliye gelince ortada yoklar!
Güzel sözler
“Cesaret; tehlike anında akıl ve zekanın kullanılmasıdır.” - Eflatun