Yıldız oyuncular biraz kaprisli olurlar, yedek kalmaktan pek hoşlanmazlar, doğaldır. Dememiz o ki, Quaresma Beşiktaş’ın hem yıldızı, hem de en etkili kramponların başında gelir. Bu tip oyuncuları küstürmemek gerekir, sağlam olduğu sürece saha içinde tutacaksınız. Portekizli yıldız hata yapmıyor değil, ancak mutlu olduğu anlarda ondan iyisi yoktur. Tıpkı dünkü maçta olduğu gibi, adrese teslim toplar, üç asist ve üç gol.
Gökhan Töre, stil olarak ona benziyor, ancak sakatlanıp çıkıncaya kadar, driplingleri hep boşa gitti! Tamam, adam eksiltmek ve topu rakip alana yıkmak bu oyunun kurallarından biridir. Ne var ki, eğer sürekli topları kaybediyorsan, biraz basit oynamayı yeğleyeceksiniz! Dripling, sakatlanmaya davetiye çıkarmaktır, risklidir.
Gelelim Mustafa Pektemek kardeşimize... Çok çabuk ve de yetenekli bir oyuncu, artı gözü kara, tekmeye kafa atacak kadar. İşte bu yüzden sakatlıklarla boğuştu, neredeyse futbolu unutacaktı, dün ortaya çıktı, hatta yeniden doğdu. Sağlam Mustafa Pektemek, bir çok yabancı forveti, ismi lazım değil (!) cebinden çıkarır. Yeter ki nazara gelmesin, kontrollü oynasın, sakatlanmasın, aman kardeş. Rizespor karşısında forvet arkası gibi oynadı, Love’ın yükünü aldı (!), Quaresma’nın iki asistine iki şık golle karşılık verdi. Eee PEKTEMEK gol demek, değil mi kardeş?
Gelelim maça... Valla, Rizespor bakmayın puan cetvelinde alt sıralarda olduğuna, öyle hafife alınacak takım değil... 10. dakikada Orhan’ın atılmasına karşın, Rizespor hiç de pes eden bir görüntü vermedi, tam tersi kafa tuttu, kafa! Ne var ki bu oyunda eksik kalmak tüm oyun ve de puan hesaplarınızı alt-üst eder.
VAR, var mı, yok mu, anlayamadık! Orhan’ın Quaresma’ya yaptığı sert hareket sonrası VAR’a başvuran ve kırmızıyı çeken hakem Bülent Yıldırım, Roco’nun kendi kalesine attığı golde, Vedat Muriç’in buz gibi faulünü nasıl görmez, VAR’ı niye pas geçer? Neyse ki, Saadane’nin Love’ı indirmesi ardından VAR’ın uyarısını dikkate aldı, penaltı noktasını gösterdi, ama gelin görün ki Quaresma gibi bir yetenek bunu gole çeviremedi! Yahuu arkadaş sarı kartın var, Gökhan penaltıyı kurtarmış, niye orta hakeme hareket çekip kızarırsın Saadane efendi! Dört gol yemesine karşın kaleci Gökhan’a helal olsun, kurtardıkları gollerden fazla.
Rize’nin 9 kişi kalmasından sonra oyunu tamamen tek kaleye çeviren Beşiktaş, olası bir iş kazası yaşamamak adına üçüncü golü bulmak için her şeyi yaptı. Gökhan kalesinde çırpındı, kurtardı, sonunda takım arkadaşı Fink kendi kalesine attığı gole teslim oldu! Ve son sözü Love söyledi, yine asist kralı Quaresma’nın ortasına yükseldi, kafayı çaktı maçın skorunu belirledi.
Aferin taraftara, yine tribünleri doldurdular, Kartal’ın hem ligde hem de UEFA’da yalpalamasına karşın müthiş omuz verdiler, ayağa kaldırdılar. İşin özeti, Kartal sadece üç puan kazanmadı, kaybolan özgüven duygusunu da yukarı çekti.