Para, para, para...

Mesleğimizin kurallarını iyi biliriz, özellikle habercilik konusunda kılı-kırk yarar, asla taraf olmayız. Hiç kimsenin de avukatlığına soyunmayız. İşin özeti; yalan-dolana uzak, doğrulara yakınız.
Nereye varmak istiyoruz, Beşiktaş’ın Şenol Güneş ile iki yıl üst üstte şampiyon olduğu sezonları anımsayın. Stat yok, göçebe kuşlar gibi oradan oraya savruldular, buna karşın ipi göğüslediler. Keza ikinci şampiyonluk da çok rahat bir ortamda gelmedi.

Yerliler bizden!
Böylesi bir tabloda iki yıl şampiyonluk yaşayan Beşiktaş’a şimdi ne oldu? Stat muhteşem, taraftar desen aynı... Eee kadro ise yabana atılmayacak cinsten.
Dolar ve euronun patlaması her şeyi terse çevirdi. Kur farkı yok mu, kur, ekonomik krizi tetikledi, Kartal’da futboldan çok para ve protestolar gündeme oturdu! Yani futbolcuların alacağı para ikiye katlandı, yönetim ekonomik anlamda köşeye sıkıştı, ödemelerde aksamalar sürüyor! Yerliler bizden, onlar pek sesini çıkarmazlar ama Avrupalı futbolculardan aynı özveriyi bekleyemezsiniz, haklılar.
Son iki yılda Kartal ile yollarını ayıranlara bakalım; Pepe, Talisca, Aboubakar, Tolga Zengin ve Tolgay Arslan... Quaresma’nın da alacakları nedeniyle UEFA gittiğini de anımsatalım. Bu halkaya son olarak Krauis’u da ekleyelim.(Bu köşeyi yazarken, kulübe bu anlamda herhangi bilgi gelmediğini öğrendik.)
İşin özeti, birçok kopuşun altında para yatıyor, para!
Devler Ligi’nde gruptan namağlup çıkan ve bir ilke imza atan Kartal’da futboldan çok paralar konuşuluyor... Ekonomik arızaların olduğu yerde başarı beklemek hayalcilikten öteye gitmez.

Islık ve alkış
İbreyi yol ayırımında olan teknik direktör Şenol Güneş hocamıza çevirelim... Öncelikle Şenol Güneş hocamız tıpkı diğer hocalarımız gibi bir değerdir, sahip çıkmamız şart. Efendim, onun da parasal sıkıntıları olduğunu biliyoruz. Yalnız bilinmesi gereken bir konu var, alacağınızda bir gün dahi gecikme olursa, ister kovul, ister ayrıl, tüm haklarını alırsınız. Biz söylemiyoruz, federasyona giden sözleşmeler böyle... Yani Güneş hoca bugün yollarını ayırsa bile, alacaklarını takır-takır alır.
Kaldı ki, Başakşehir, Kasımpaşa ve Göztepe’nin dışında, tüm takımlarda ekonomik kriz var, oralarda da her şey güllük-gülistanlık değil! Bakın Galatasaray’a, bakın Fenerbahçe’ye... Efendim yöneticiler sitem ediyor, “Niye hep Beşiktaş’ta para gündeme getiriliyor?” diye... Gelir arkadaş gelir, sportif başarıdan uzaklaşmış iseniz, her şey yazılır çizilir... Alınmayacaksınız!
Bir çift sözümüzde taraftara olacak... Sevgili arkadaşlar, sizlerin ne kadar vefalı olduğunuzu biliyorum bilmesine de, Konyaspor maçı öncesinde teknik direktör Şenol Güneş’i protesto etmenize bir anlam veremedim. Öyle veya böyle, benim tanıdığım Şenol Hoca, yönetimden bir hamle gelmediği sürece, takımla yoluna devam eder. Vefalısınız derken, Güneş’in Kartal’a iki şampiyonluk yaşattığını da unutmayalım. Tamam belki zirve treni kaçmış olabilir. Ekonomik sıkıntı malum... Hem takımın hem de yönetim kanadının şu aşamada desteğe gereksinimi var, bilirim yaparsınız.
Bir de Güneş ile Guti’yi karşı karşıya getirmeyin, ikisi de bu takımın hocası...Öyle birine ıslık, diğerine alkış olmaz!

Çok değerli bir fotoğraf
Bizim kulvarda, ses getiren haberlere ve fotoğrafları bu köşede öne çıkarmasak o emeğe haksızlık ederiz. Fanatik Gazetesi’ndeki meslektaşım Murat Akbaş, harika ve de çok anlamlı bir fotoğrafa imzasını atmış...Diagne’nin gol sevincini taraftarla paylaşması belki birçok kesime doğal gelmiş olabilir. O fotoğraf çok anlamlar içeriyor.
Diagne’nin Aslan’a maliyeti 14 milyon euro, çakıl taşı değil! Geldiği günden bu yana gol yollarında adı geçmiyor, tepki alıyor, yedeğe çekiliyor. Neyse ki, Antalya karşısında iki gol attı, biri VAR’a takıldı. O fotoğraf, Diagne’nin konumunu anlatan en güzel karedir, bravo kardeşim, Murat Akbaş, emeğine sağlık.

Burak Yılmaz iyi yolda
Yeniden Kartal Yuvası’na rotayı çeviren Burak Yılmaz’ın ne kadar etkili bir golcü olduğunu bir kez daha gördük. Konyaspor maçında bir gol, bir asistle dikkatleri üzerine çeken Burak Yılmaz, o eski agresifliklerinden arınmış, sadece işine odaklandığını görüyoruz. 33 yaşında olmasına karşın eski günlerine yeniden dönen Burak Yılmaz, bu performansıyla, Milli Takım’a göz kırpıyor, ayrıca hak ediyor.
Konyaspor maçında ona yapılan sayısız faulleri gördük, birçoğuna hakem çalmadı! Boş ver çalmasınlar, bu performansın devam ettiği sürece hakemlerin ön yargılarını yenersin pes etmek yok, iyi yoldasın devam...

Futbol bu...
Futbol ne ilginç bir oyun değil mi? Örneğin Rizespor... Haftalar önce herkes düşer gözüyle bakıyordu Karadeniz temsilcisine... Şimdilerde müthiş bir futbol oynuyor, karşılığını da farklı galibiyetlerle alıyor, yukarıya tırmanışını sürdürüyor. Bravo Okan Buruk ve ekibine...
Peki, Erzurumspor’a ne demeli? Neredeyse dört büyüklerin tamamından puan aldı, gelin görün ki düşme potasında... Düşünün hiç bir parasal sıkıntısı olmayan Göztepe de kırmızı hatta, çıkış yolları arıyor! Geçtiğimiz sezon Ziraat Kupası’nı müzesine taşıyan Akhisar, ligin dibine demirledi! Eee bu oyunda, sezon öncesinde ya da ortasında öngörüleriniz asla karşılığını bulmaz!