Beşiktaş’ın ligdeki durumu malum; negatif ötesi! Bu zincire şimdi de yönetim krizi eklendi, her kafadan bir ses çıkıyor!
Kim aday olacak, kim olmayacak, müthiş bir kafa karışıklığı söz konusu! Muhabirlik yaptığım süreçte, yalanların-dolanların peşinde koşmadım, hep gerçeklere yöneldim... Şimdi görüyorum ki, yazılı ve görsel medyada Fikret Orman’ın yeniden aday olup, olmayacağı tartışılıyor! Doğrusu, Orman adaylığını koymayacak, nokta... Perde arkasındaki gelişmeler bunu gösteriyor, olanları, diyalogları sizinle kamuoyuyla paylaşmak asli görevim.
Neden koymayacak? Efendim, Başkan Fikret Orman üst seviyedeki personele veda yemeği verdi, gizli tutuluyor bu biirrr. Geçtiğimiz günlerde ünlü işadamı Rahmi Koç ile bir araya geldi... Koç’un medyada Orman’ın devam etmesi konusunda görüş belirttiği iddia edildi. Hayır, tam tersi Koç, “Girme” dedi, bu ikiii.... İşin özeti, Başkan Orman’la ilgili spekülasyonların bir karşılığı olmayacaaaakkkk! Adama sorarlar, “Bırakıyorum” dedikten sonra Orman’ın yeniden aday olacağını söylemek, yanlışların en büyüğüdür, tersini kimse iddia edemezzzz!
Adaylar çıksın ortaya
Gelelim olağanüstü kongreye... Kapalı kapılar ardında konuşulan üç başkan adayı var... Fikret Orman’ın girmeyecek olması ibreyi tamamen Serdal Adalı’ya çevirdi... 10 Ekim’e kadar adaylar başvurusunu yapmak zorunda. Diğer adaylar; Ahmet Nur Çebi, Hürser Tekinoktay ve sessizliğini koruyan İsmail Ünal... En kuvvetli aday Serdal Adalı gözüküyor, çünkü Fikret Orman’ın oyları ona gidecek. Muhalefetin oylarını ise Ahmet Nur Çebi ve Hürser Tekinoktay paylaşacak. Bundan beş ay önce yapılan kongrede ortaya çıkmayanlara soruyorum, “O zaman neredeydiniz?”... Valla, Hürser Tekinoktay’ı kutluyorum, helal olsun, aslan gibi ortaya çıktı, küçümsenemeyecek 1617 oy aldı. Öyle kapalı kapılar ardında çalışacağınıza çıkarsınız ortaya, aday olursunuz! Niye beş ay önce yoktunuz? Bugünkü negatif tabloyu mu beklediniz?
Kafama takılan bir olay daha var... Ahmet Nur Çebi yaklaşık 6.5 yıl yönetimdeydi. Bugünkü eleştirilerine bakıyorum, şaşırıyorum! Eleştiri yaparken adama sormazlar mı, “Niye yönetimde 6.5 yıl kaldınız?” diye! Efsane Başkan Süleyman Seba’yı anımsayın, yönetimine alacağı kişilerin en az yedisi paralı fotoğraflardan oluşurdu... Bakıyorum şu anki yönetime, Serdal Adalı’nın 10 milyon TL verdiğini duydum, içeride duruyor! Haa mutlaka başka verenler de vardır, onlara da haksızlık etmeyelim. Seçime sayılı günler kala sürekli nabız yokladım, araştırdım, perde arkasındaki doğru gelişmeleri sizinle paylaştım. Kongrede kazanacak adayı bugünkü ekonomik tabloda zor günlerin beklediğini de biliyorum. Dememiz o ki adayların parasal açıdan güçlü bir yönetim kurması şarttır. Öyle taşıma suyla değirmen dönmez!
Fenerbahçe ışık saçıyor
Sarı-lacivertliler kötü günleri geride bıraktı, zirveye gözünü dikti. Fener şu aralar ışıl-ışıl, 6. haftayı geride bırakırken, puan cetvelinde rakiplerinin önünde. Üstelik sakatlıklar nedeniyle birçok oyuncu alışık olduğu yerin uzağındalar. Ozan sağ bek, Dirar sol bek ve Jailson stoper oynamak zorunda kaldı. Ersun Yanal bu handikapları elindeki alternatif oyuncularla, avantaja çevirdi. Fenerbahçe’nin iyi yolda olduğu ortada. Sarı-lacivertli ekip asla oyundan düşmüyor, kazanma adına müthiş bir mücadele gösteriyor. Bir de taşların yerine oturduğunu düşünün, Fener’in tadına doyum olmaz.
Sorun sistem mi zayıf kadro mu?
Rhodolfo, Tosiç, Marcelo, Mario Gomez, Sosa, Atiba, Quaresma, Talisca, Babel, Aboubakar, Demba Ba, Pepe ve Adriano... Bunları niye hatırlattım? Şenol Güneş’in iki yıl üst üste şampiyon yaptığı kadroda yer alan yabancıların en çok öne çıkanları bu isimlerdi. Biliyoruz ki o süreçte Kartal, göçebe kuşlar gibiydi, oradan oraya savrulmasına karşın iki kez ipi göğüsledi.
Burada ne yönetimin, ne de Güneş hocanın emeğini pas geçemeyiz. Ne var ki, yabancı transferlerin çoğu nokta atışıydı. Gelen, gideni aratır misali, o gidenlerin yeri hala bomboş! Alın size Sosa... Trabzonspor’un kaptanı, tam bir lider, başarıları da ortada. Talisca ya da Babel’in yeri doldu mu? Hayır, bomboş! Bir o kadroları anımsayın, bir de bugüne bakın, ona göre eleştirilerimizi yapalım, gerçekleri bilip, ağacı da kökünden sökmeyelim!
Hadi sistem yanlış diyelim, yahu arkadaş taşıdığınız forma Beşiktaş forması, unutmayın! Düşünün Dünya Kupası’nda final oynamış bir Vida var, yenilen gollere bakın! Artı kendi ülkelerinin milli takımlarında forma giyenler var, bu nasıl iştir? Kötü gidişatı sisteme bağlamak, Avcı’ya yüklenmek doğru bir yöntem değildir... Düşünün Avcı, 36 yaşındaki Atiba’nın ayağına bakıyor, niye? Elneny cezalı, kulübede alternatif var mı, yok... Eee ortaya çıkıp tüm faturayı Avcı’ya kesmenin doğruluğunu kim savunabilir?
VAR uyardı, fakat Arslanboğa bitirdi!
Beşiktaş-Başakşehir maçını yöneten hakem Suat Arslanboğa’nın profesyonel sözleşmesi iptal edildi. Evet, kötü bir yönetim gösterdi, MHK’nin bu kararı doğrudur. Hiçbir oyuncu, hakeme el-kol hareketi yapamaz, tacizde bulunamaz. Çünkü ona yapılan TFF’ye, hakem camiasına ve MHK’ye yapılmıştır.
İkincisi Douglas’ın Gulbrandsen’le girdiği pozisyon var. Son adam ve kırmızı kartı gerektiriyordu, vermedi, hemen maçı bitirdi. Peki VAR, Arslanboğa’yı niye uyarmadı? Araştırmalarımda VAR’ın uyardığını ama Arslanboğa’nın bunu kulak arkası ettiğini biliyorum. Hakemlerimizin aldıkları maaşlar küçümsenemez seviyede. 14 ile 18 bin lira arasında değişiyor. Profesyonel sözleşmesi olanlar ise maç başına 11 bin lira alıyorlar, gözümüz yok, daha çok kazansınlar. Valla geçmişte hakemlere yapılan tacizler o kadar çoktu ki, hangisini yazsak? Neyse, bakın ey sevgili profesyonel ve diğer hakemlerimiz, aklınızı başınıza toplayın, doğru düdükler çalın, arkanızda VAR gibi bir sistem var, daha ne istiyorsunuz? Valla MHK, hakem hataları konusunda çok kararlı ve de gözünü karartmış, bilesiniz!