Zoraki birliktelikler, mutsuzluktur, hep ayrılık getirmiştir. Tolgay, yetenekli bir oyuncu, ancak Kartal Yuvası’nda bir yanda parasal kriz, diğer yanda iletişim sıkıntısı çeken Tolgay, Fenerbahçe’ye transfer oldu. Olabilir, bu anlamda kimsenin kızmaya hakkı yok. Ne var ki, ayrılıktan sonra yaptığı açıklamalar hiç de hoş değil... “Beşiktaş armasını hiç öpmedim...” Bitmedi, “Türkiye’ye ilk geldiğimde ülkenin en büyük camiasının Fenerbahçe olduğu gördüm...”
Gelelim arma meselesine, öp veya öpme, bunu diline dolamana ne gerek var? Kaldı ki, özellikle yabancıların dakka bir, geldikleri kulübün armalarını öpmelerini hiç bir zaman samimi bulmadım. Sanırsınız ki, adam burada doğmuş, o takımın altyapısından yetişmiş! Özellikle, seni bu konuma getiren Beşiktaş formasıdır, bunu bileceksin!
Gelelim büyüklük meselesine... Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor, ülkemizin en büyük camialarıdır, bu da kulağına küpe olsun! Çık topunu oyna, seni aşan büyük cümleler kurma...
Artı, sen profesyonelsen - ki bana göre değilsin - yarın Fenerbahçe’den de ayrılık olabilir, niçin yan yollara saparak, kendini bağlayıcı cümleler kuruyorsun?
Bu oyunda ayrılıklar doğaldır. Kapıları kapatmayacaksın, ekmek yediğin yere de dil uzatmayacaksın! Gelelim sosyal medyadaki saldırılara... Arkadaşlar olan olmuş, giden-gitmiş, arkasından ağıt yakmak niye? Fanatizmi hiç sevmem, olanları da eleştiririm. Kaldı ki, bu oyunda herkes istediği takıma gidebilir, istediği takımı tutabilir.
Orman ve Güner
Efendim Beşiktaş, ara transferde turnayı gözünden vurdu. Yönetim, 29 yaşındaki Japon Kagawa’yı Dortmund’dan kiraladı, Antalya’da bitime az süre oyuna girdi, iki muhteşem gole imzasını attı. Adamın kariyeri belli, dünyaca ünlü bir oyuncuyu siyah-beyazlı renklere bağlayanlara teşekkür etmek gerekir.
Biraz araştırdık, yine altından Umut Güner çıktı... Valla, Güner ile hiç karşı karşıya gelmedim, birkaç kez telefonla konuşmuşluğum var, hepsi o kadar... Sezon başında almak istediler Kagawa’yı ama bonservis bedelinin yüksek oluşu bu transferi durdurdu. Ne var ki, Umut Güner peşini hiç bırakmamış, ara transferin bitimine az bir süre kala Başkan Fikret Orman’ı ikna etmeyi başarmış. Benzetme yerindeyse tecrübeli yönetici başkana bir yalvarmadığı kalmış! Öncelikle bu transfere onay veren Başkan Fikret Orman’ı kutluyorum. Valla kiralık-miralık önemli değil, bir alkış da Umut Güner’e... Helal olsun...
Kagawa iyi futbolculuğu kadar, güler yüzlü, sempatik, pozitif enerji veren bir fotoğraf...
Geçtiğimiz hafta içinde Şenol Güneş, ikinci kez gazetecilerle bir araya geldi, biliyoruz. O yemekli toplantıda meslektaşlarımız Tolgay’ın ayrılmasından sonra Kagawa’yı sormuşlar tecrübeli hocaya.... “Orta saha da çok alternatifli oyuncum var” yanıtını verdiğini anımsatalım, yorumu da sizlere bırakalım!
Transfer böyle yapılır
Şu ara transfer yok mu? Sıkıntılıdır, riskleri fazladır. Çünkü bu süreçte yapılan transferlere hep şüpheli bakmışımdır!
Bakıyorsunuz kariyeri inanılmaz, ne var ki ya takımında oynayamıyor, ya sakatlığı var, ya da hocalarıyla geçimsiz... Dememiz o ki, niye bizim ülkemizi tercih ediyorlar sorusuna takılıyorum!
Ununu elemiş, eleğini asmış, emekliliği gelmiş oyuncuların burayı tercih etmesinin temelinde ‘para’ yatıyor. Yani, şu ara transferde nokta atışı yapmak pek kolay değildir, biliyoruz. Ancaak, bazı oyuncular var ki gerçekten yaşı ilerlemesine karşın, oynadıkları takımlara katkı sağlıyorlar... Örnek Robinho... Adam burnunuzun dibinde onu görmüyorsunuz, gidiyor dışarıda yabancı peşinde koşuyorsunuz!
Alın size Demba Ba... Ülkemizi iyi tanıyor, takımları biliyor, Türk futboluna alışkın... Ne oldu? Gitti, ikisini de Başakşehir kaptı. Fena mı oldu, yoo... Özellikle Robinho, 35 yaşında, takır-takır topunu oynuyor, güzel işlere imza atıyor. Artı, zirve yolunda Başakşehir’e müthiş katkı sağlıyor. Transfer ben buna derim, arkadaş...
Çanakkale’de güzel şeyler oluyor
Hafta içinde biraz değişiklik olsun diye Çanakkale’ye gittim, Beşiktaşlı dostlarla birlikte oldum.
1903 Çanakkale Beşiktaşlılar Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Orhan Dom’un burada yaptığı sosyal etkinlikleri gördüm. Orhan Dom, sevgili eşi Emel hanım, oğulları Batuhan ve Berke, aile boyu Beşiktaşlılar... Merkezde dört katlı Beşiktaş mağazası müthiş, ne ararsanız var.
Başkan Dom, çok sosyal bir fotoğraf... Çanakkale’de tüm sosyal etkinlerin içinde ve ön planda...Kartal sevgisini burada yaşayanlara aşılamak adına dernek olarak müthiş işler yapıyorlar. Örneğin, derneğin adını taşıyan Kartal armalı, sırt çantaları, kalemleri, tişörtleri, gençlere dağıtıyorlar. Taraftar kazanma çalışması ben buna derim. Durmak yok başkan, devam...
Çanakkale’de Beşiktaş ve sosyal sorumluluk adına güzel şeyler oluyor, bunları yazmasam haksızlık olurdu.