Necip mi, yoksa Oğuzhan mı? İkisini aynı kantara koyup, tartmak yanlış olur. Çünkü ikisi de farklı yeteneklere sahip. Oğuzhan teknik kapasitesi yüksek, hem rakip eksiltiyor, hem de oyunu rakip alana yıkıyor. Necip... Savaşçı kimliği var, yani skoru koruma adına hamle yapacağınız, bir fotoğraftır bizce.
İşin özeti, Oğuzhan’ı yedekte tutup, Necip’i 11’de başlatmanın doğruluğunu kim savunabilir? Nitekim, rakibin baskısının ortadan kalkmasında, skorun eşitlenmesinde Oğuzhan faktörü ön plandadır.
Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki keyif veren oyununa bakın, bir de ilk yarıyı anımsayın. İlk yarı kötü ötesi, ikinci yarı gerçek kimliğine bürünmesinde Oğuzhan’ın rolü tartışılmayacak kadar büyüktür. Haaa, bazı pozisyonlarda pas yerine şut atması yadırganabilir. Eee her güzelin bir kusuru oluyor, maalesef!
Sosa’nın topuk pasıyla Gökhan Töre, plase vuruşla skoru eşitlerken, rakip kalede büyük baskı kurdu, pozisyon üretti, atamadı.
Elbette S.Lizbon öyle yabana atılacak bir takım asla değil. Özellikle ilk yarıda paslaşmayı ön plana çıkarırken, bir gol attılar, Carvalho ile iki ‘net’ pozisyon ürettiler. Tolga bu pozisyonlara geçit verse, maçın ilk yarıda kopması işten bile değildi.
Şimdiii, her maçta ister ligde, ister Avrupa Ligi’nde rakipler elini-kolunu sallayıp, Tolga ile burun-buruna kalıyor ve çok pozisyon üretiyorlarsa ki, öyle o savunma bloğunda bir arıza var demektir. Şenol hocanın bu bölgeye çeki-düzen vermesi şart! Aksi taktirde Kartal, her iki kulvarda da sıkıntılara kanat çırpar, bizden söylemesi!
Gruptan iki takım çıkacak... Şu andaki fotoğrafa baktığımız zaman L.Moskova’nın favori olduğunu görüyoruz. Skenderbeu’yu yok sayarsak, ikincilikte Beşiktaş, S.Lizbon’dan daha avantajlı konumda. S.Lizbon karşısında alınan beraberliği küçümsemek hata olur. Çünkü, rakibin şu anda bir, Beşiktaş’ın ise dört puanı var. Büyük bir iş kazası olmadığı taktirde Kartal, ikinci tura çıkacaktır. Bu oyunda sürprizler doğaldır. Ne var ki, Kartal’ın, pençesini geçirdiği bu avantajı kullanacak, özgüveni, tecrübesi ve de gücü fazlasıyla var. Yeter ki, taşlar yerinde kullanılsın, oyuncu tercihlerinde büyük hatalar yapılmasın.
Tıpkı, dün olduğu gibi!