Fransa’da kalıcı değil, misafir olduk! Antalya’da start alan, Slovenya ile devam eden hazırlık ve kamp çalışmaları neredeyse 1 ay sürdü. Bu süreçte bizler ekip olarak araçla 6 bin kilometre yol yaptık. Millilerin peşinden koşup, durduk. Yakınmıyoruz, bu bizim işimiz. Ne var ki onca emeğin karşılığını alamamak, turnuvaya veda etmek, milliler kadar bizi de fazlasıyla üzdü.
Bu dönüşün arkasından gözyaşı dökecek halimiz yok! Elbette bu şampiyonaya katılmak müthiş bir başarıdır. Ancak elemelerden nasıl çıktığımızı, bir Allah biliyor, bir de biz! İşte asıl üzüntümüz buradan kaynaklanıyor. Bu kadar badireyi atlat, Fransa’ya gel, grupta kal! Düşünüyoruz da o zorlukları aşan bu ekip değil mi? Elemelerde inanılmaz bir performansın yanı sıra yüreğini ortaya koyanlar da yine aynı isimlerdi.
Ne değişti de Hırvatistan ve İspanya maçlarında bu kadar kötü futbol ortaya koydular? Anlamakta zorlanıyoruz doğrusu!
Milli Takım kampında perde arkasında yaşananları yinelemeye gerek yok... Herkes, yazdı, çizdi, yorumlarını yaptı! Yaşanmaması gereken olaylar asla bu kötü futbola mazeret olamaz. Primin tartışmalarına girecek halimiz de yok. Efendim 3-4 oyuncunun kilo fazlası dikkatimizi çekti. Bu oyun profesyonellerin oyunudur. Yediğinize, içtiğinize, kilonuza, yaşam biçiminize dikkat edeceksiniz kardeşim! Zorluk derecesi yüksek bir oyundan para kazanıyorsanız formunuzu hep üst seviyede tutmak zorundasınız. Diyeceğimiz o ki, bu sizin işiniz, ekmek paranız. Kazandığınız parada asla gözümüz yok, helal olsun. İşinize saygı duyacaksınız, ihanet etmeyeceksiniz!
Haa bir de ailevi sorunlarınızı da asla işinize karıştırmayacaksınız! Hele hele Milli Takım’ın o formasını taşıyorsanız, sorunu kampa taşımak yerine çözümü yine aile içinde arayacaksınız. Ya da bu süreçte rafa kaldırmayı, işinize odaklanmayı bileceksiniz! Artı her işte olduğu gibi, futbolda da dün yoktur, yarın vardır.
Fatih Terim bırakmayacak
Fransa’ya erken veda etmemizin, ülkemiz insanları ve futbolcularımızı fazlasıyla üzdüğü bir gerçek. Ne var ki, en çok üzülenlerin başında Fatih Terim hocamız geliyor dersek, abartmış olmayız.
Hırvatistan ve İspanya yenilgilerinden çok oyuncuların ortaya koyduğu kötü futbol tecrübeli hocayı adeta yıktı! Herkes eleştiri hakkını kullanabilir, ancak eleştiriler hakaret boyutuna varırsa ki vardı, buna kimsenin hakkı yok. Eleştirelim ama ağacı da kökünden sökmeyelim!
Terim’in asla avukatı değilim, artı savunucuya da gereksinimi yok hocanın. Bu veda, Terim’in apoletlerindeki yıldızlarınızı asla kökünden söküp alamaz. Efendim, yine papatya falları açılıyor hoca ile ilgili... İnsanların ağzı torba değil ki büzesiniz! Öyle senaryolar yazılıyor ki, okudukça gözlerime inanamıyorum.
Yok, Milli Takım’ı bırakıyor, yok efendim Galatasaray’a gidiyormuş. Hep mış, muş! Hayır, Terim bırakmayacak, tam tersi dönüşte, 2018 Dünya Kupası grup elemelerinin planlaması için start alacak. Niye mi? Terim bırakmayacağını söyledi, artı onun yaşam felsefesinde ‘pes’ etmek kelimesine yer yoktur, bilmeyenlere duyurulur!
Elemelerde kimin yer alıp, almayacağını merakla bekliyoruz. Terim, kaptan olarak gemiyi Fransa’da limana taşımak zorundaydı. Çünkü tayfa sayısı, kısıtlıydı! Bakalım yeni gemide kimler olacak, kimler olmayacak!
Yapma Burak!
Çekler karşısında ilk golünü atan ve maçın adamı seçilen Burak Yılmaz kardeşimizi kutluyoruz. Ne var ki basın toplantısındaki bazı sözleri dikkatimi çekti. Burak kampta yaşanan olaylarla ilgili, “Abiler, bu olayları bir de bize sorsaydınız, doğrusunu anlatırdık” derken, araya girdim, “Yüzünüzü gören var mı?” karşılığını verdim.
Haklı olabilirsin Burak... Peki, maçlardan sonra gazetecilerden fellik fellik kaçan sizler değilmisiniz? Hadi bunu geçtik, madem ki bu olaylar yaşanmamış -yaşandı - o zaman gelin medya merkezine derdinizi anlatın...
Maç kazanılmış, işler iyi giderken, bu sitemin sadece senin değil, birçok oyuncunun davranışlarıyla asla örtüşmüyor. Sanki gazeteciler uzaydan gelmiş gibi, selam verirken bile zorlanıyorsunuz! Bırakın selamı, soru soracak, maçla ilgili düşüncelerini açıklayacak oyuncu bulamıyoruz! Kalkmış, “Bize de sorsaydınız” diyorsun! TFF tarafından yaptırılan medya merkezi size yürüyüş mesafesinde. Siz geldiniz de biz hayır mı dedik!
Yanlış anlaşılmasın söz Burak Yılmaz’dan açıldığı için onu yazdık... Yoksa takım içinde selam verebileceğiniz, konuşabileceğiniz oyuncu sayısı bir elin parmakları geçmez! Ama unutulmasın ki, bizler hancıyız, sizler yolcusunuz! Başarıda nasıl sizleri baştacı yapıyorsak, başarısızlıklarda da kırmadan- dökmeden eleştiri hakkımız vardır.