Evet, Trostavn asla Kartal’a kafa tutacak bir takım değil, olmadığını da gördük! Ne var ki, bu oyunda rakibi küçümsemenin faturası ağırdır! Şenol Güneş, bu tür sürprizlerin hesabını iyi yapan bir teknik adamdır, ayağını yere sağlam basar. İlk maçtaki avantajlı skoru orada bırakmış, bunun da en büyük göstergesi sahaya sürdüğü kadrodur. Rakip 2-0’lık skorun altından kalkacak ne gücü var, ne de potansiyeli! Elbette savunmasına kapanmasından doğal ne olabilir? Beşiktaş rakibin bu direnişini kırmak ve kilidi açma adına oyunu tamamen rakip alana yıktı. Nitekim, 31. dakikada Larin’in attığı golle Torshavn ‘ın tur umudunu ortadan kaldırdı.
Larin’in attığı gol tamam, ne var ki Lens’in klasına yakışır harika asistini unutmamak gerekir. Sadece Larin mi, Caner’in farkı ikiye çıkaran golünde de onu gördük. Hazır Lens’den söz açılmışken, geçtiğimiz sezonu hayal kırıklığıyla kapatan Hollandalı futbolcu müthiş bir çıkış yakaladı. Bu gözlemimiz, sadece asist ya da golleriyle ilgisi yok. Gerçek kalitesini yakaladı, tekniğini konuşturuyor, adam eksiltiyor, topu sürekli üçüncü bölgeye taşıyor. Dememiz o ki Lens, yeni sezonun sakatlık olmadığı taktirde performansıyla ideal onbirin vazgeçilmezleri arasındadır, tabi ki bizce!
Güneş hoca, zor günlerin adamıdır... Kartal’da transfer konusunda yaşanan sıkıntılar malum, parasal! Yeni oyuncu gelir mi, gelmez mi, bilemiyoruz. Bildiğimiz tek gerçek Güneş hoca, elinin altındaki futbolculardan, tribünleri ayağa kaldıran, yine yarışmacı ve zirveye oynayan bu kadroyu yaratacağından kişisel olarak asla kuşkum yok, geçmişte bunu gördük. Larin’i, valla geçtiğimiz sezonun sonlarına doğru izleme şansı bulduk (!), hayran kaldım. Tekniği, yüksek toplardaki zamanlaması, attığı gollerle (3) Cenk Tosun’un yerini dolduracak genç bir yetenektir, aman nazar değmesin.
Lens tamam, Vagner Love’u hem taraftar, hem de bizler bekliyoruz! Gökhan Töre de dönüş hazırlığında, ideal kadroya göz kırpıyor. Bu ekonomik krizde, aman siz siz olun öyle sağda-solda kaleci aramayın, aslanlar gibi Tolga Zengin var, teslim edin ona kaleyi, gözünüz arkada kalmaz, merak etmeyin. Medel ise kaldığı yerden devam ediyor, Güneş’in adeta jokeri konumunda. Caner ve Gökhan Gönül, hem savunmanın hem de ofansif oyunun değişmezleri, işlerini sıfır hatayla yapıyor. Özellikle Caner’in bitmek-tükenmek bilmeyen kanat bindirmeleri ve ortaları, adeta can yakıyor. Evet, şimdi sırada Linz var... Lilleström’e iki maçta toplam altı gol atan, kalesinde bir gol gören Avusturya temsilcisi Linz’i sakın ola gözünüz de büyütmeyin, asla korkulacak bir ekip değil. Niye mi? Lilleström, tıpkı Torstavn’a benziyor, alın birini vurun ötekine misali!