Denizli hocaya bir şeyler olmuş!
O gözü kara, o cesur hoca gitmiş, yerine başkası gelmiş!
O nasıl kadro, o nasıl bir sistem? Elde ne var, ne yok tüm savunmacılar ilk on birde!
Tello özgür, Bobo ilerde tek forvet... Yani, önce ‘durdur’, sonra ‘vur’ mantığı....
Peki, kiminle hücum oynayacaksın, kiminle pozisyon üreteceksin, sizi zirve yarışında tutacak üç puanı nasıl kazanacaksınız?
Sistem tuttu mu? Aslaa...
Beşiktaş ilk yarıda Fenerbahçe’yi ne durdurabildi, ne de vurabildi! Vurmayı bir kenara bırakın, ilk yarıda fark yemesi işten bile değildi.
Yatsın kalksın bir atan, bir kaçıran Alex ile Güiza’ya dua etsin!
Denizli bu oyun felsefesi, Fenerbahçe’nin benzetme yerindeyse ekmeğine yağ sürdü!
Alex’in birinci dakikadaki golünün yanı sıra, Beşiktaş’ın oyun felsefesi Fenerbahçe’yi zorluk derecesi yüksek derbide işini kolaylaştıran en büyük faktörler idi.
İkinci yarıda Denizli’nin, Uğur ve Serdar Özkan hamleleri, Fenerbahçe’nin skoru koruma amacı Kartal’ı biraz ayağa kaldırdı. Ne var ki, 66’da Bobo’nun penaltıyı gole çevirememesi, bizce maçın kırılma noktasıydı. Bobo golü atsa, her şey terse dönebilirdi, olmadı. Bu arada Göçek’in, Lugano’nun topu ceza alanı içinde elle kesmesini ‘es’ geçmesini ona hiç yakıştıramadık. Kaldı ki Göçek, pozisyona çok yakındı, ‘görmedim’ diyemez, diyorsa gözlerinde arıza var demektir! Göçek, Lugano’nun elini ‘es’ geçerken, bir anlamda hem derbinin, hem de Beşiktaş’ın kaderini belirledi.
Maçın son bölümlerine gerilim damgasını vurdu, sarı ve kırmızı kartlar havada uçuştu. Göçek, Ernst’i ne akla hizmet oyundan attığını anlayamadım. Aynı Göçek’in, Vederson ve Toraman’a çıkardığı iki kırmızı kart da tartışılırdı.
Neyse... Olan olmuş, Fenerbahçe haftanın derbisinden üç puanla ayrılırken, zirve yarışında Bursaspor’un peşinde, şampiyonluk umudunu önümüzdeki haftalara taşıdı. Beşiktaş, bu yarışta havlu attı ! Eeee böylesi bir derbiye, böylesi on bir ve oyun felsefesiyle çıkarsanız, üç puan hayalden öteye gidemezdi.
Beşiktaş’ın bu sezon ki, performansı ve ligde bulunduğu konumu bizim penceremizden asla sürpriz değil.. Hatta onca yanlış transferlere karşın Beşiktaş’ın zirve yarışında bu derbiye kadar şansını zorlaması sürprizlerin en büyüğüdür. Şampiyonlar Ligi uzak, Kartal’ın tek tesellisi Avrupa Ligi... Bu kadroyla bu ligi yakalaması da büyük şanstır bizce.