FIFA kokartı apoletini takmak kolay değildir. Bilgi birikimin olacak, pozisyonları iyi süzeceksin, kuralları sonuna kadar önyargısız - tarafsız uygulayacaksın. Bir Tolga Özkalfa’ya bakıyorum, bir de kokartına, sanki torpille (!) almış.
Trabzonspor zirveyi kovalıyor, sen çıkıp, böylesi bir takımın kaderiyle oynuyorsun!
Burak Yılmaz, topu kurtardı, ancak Rüştü’den kendisini kurtaramadı. Yüzde yüz penaltı, ne var ki o FIFA kokartlı hakem Tolga Özkalfa pozisyona yakın, süzemiyor, göremiyor (!), oyunu devam ettiriyor.
Ayıptır, günahtır, emeğe saygısızlıktır!
Tolga Özkalfa, tüm kuralları rafa kaldırmış, kafasına göre maçı yönetti, ipin ucunu kaçırdı, adam topu elle oynuyor, kesiyor, ‘sarıyı’ çıkarmıyor!
Neyse ki, Özkalfa’ya rağmen, adalet yerini buldu, normal sürenin bitimine iki dakika kala, maçın adamı Burak Yılmaz, topu filelere göndererek, orta hakemin ayıplarına sünger çekerken, takımını ‘ipten’ alan isim oldu.
Gelelim oyuna... İlk yarısı tatsız-tutsuz, hiç de keyif veren bir mücadele olmadı, dersek abartmış olmayız. Her iki takımın da oyun şablonu tıpa tıp... Tek forvet ve kalabalık bir orta saha...
Bu yarıda aklımızda futboldan çok, bir kırılma anı belleklerde kaldı.
Trabzonspor, zirvenin en büyük ortağı, sanırız Serkan Balcı bunun farkında değil! Onca deneyime sahip Serkan Balcı, takımını böylesi kritik maçta on kişi bıraktı, hem de gereksiz! Sakın ola hakem Tolga Özkalfa’ya kızmasın. Kızılacak birisi varsa, o da kendisidir! Zaten ilk sarıyı görmüşsün, kalkıyorsun, orta sahada Bobo’ya faul yapıyorsun, ikinci sarıdan kırmızı görüyorsun. Bobo, zaten ağır, üstelik orta sahada, kaleye kadar gidip golü atacak ne mecali, ne de yeteneği var! Haa kritik bir pozisyon olur, ona eyvallah. Yat kalk, Burak Yılmaz’a dua et, kritik maçta hem takımını, hem de seni kurtardı!
Trabzonspor’un sayısal eksikliğini fırsat bilen Schuster’in Fernandes’i alıp, Mert Nobre’yi oyuna sürmesi doğru hamleydi. Tüm hatlarıyla rakip yarı alana park eden Beşiktaş, Bobo’yla öne geçti, geçmesine de bu sevinci iki dakika sürdü, Ceyhun Gülselam kafayla skoru eşitlerken, bu kez Kartal, Sivok’un ihanetine uğradı! İlk sarıyı itirazdan gören Sivok, gereksiz faulle, kendisini oyun dışında bulurken, Kartal’ın kaderiyle oynadı.