Başarının temelinde özgüven duygusunun payı yüksektir kuşkusuz... Hele hele futbolda bu duygudan yoksunsanız, vay halinize! Yani Beşiktaş gibi... Evet, böylesi zengin bir kadroyu kötü kullanmak adına her türlü girişimi yapan bay Schuster’in kulakları çınlasın! Şimdilerde Tayfur Havutçu, meslektaşının geride bıraktığı takımı ayağa kaldırmanın hesaplarını yapıyor, bizce de iyi yolda adım adım ilerliyor.
Kupa maçındaki farklı galibiyet Beşiktaş’ta kaybolmaya yüz tutmuş özgüven duygusunu ortaya çıkarırken, kazanma hırsını da ateşlemiş... Kasımpaşa bunun tipik örneğidir. Kartal’ın zirve hesabı falan yok, buna karşın düşme potasındaki rakibi karşısında ortaya müthiş mücadele koydu. Kim ne derse desin, Guti’nin olmayışı da takıma olumlu yansımış... Necip, Ernst ve Nobre orta sahada müthiş dayanışma örneği gösterdiler, savunmayı fazla sıkıntıya sokmadılar. Hele hele Quaresma’nın hırsına bayıldım. Öyle ki, oyunda kaldığı süreçte her topa ayağını sokarken, atılan tek golde onun asisti ön plandaydı, göze geldi, sakatlandı, oyun dışı kaldı.
Evet, iki takımın da üç puan hesabı kora kor mücadeleyi de birlikte getirdi. Kasımpaşa’nın riskli futbolu ve ofansif oyun anlayışı, mücadeleyi üst düzeye çıkaran diğer bir faktör idi. Ne var ki, Kasımpaşa’nın ofansa çıkışlardaki dağınıklığını iyi kullanan Kartal, ilk yarıda Almeida’nın attığı tek golle üç puana kanat çırparken,ikinci yarının son bölümlerinde kalesinde tehlikeler yaşadı. Evet, Rüştü’ye nazar değmiş, o da sakat, kadroda yok. Ama, onun yokluğunu Cenk dün aratmadı, o da yaptığı kurtarışlarla galibiyette rol üstlendi. Cenk, Keller ve Ersen Martin’in iki yüzde yüzlük pozisyonuna geçit vermezken, Kartal’ın kalesinde sorun olmadığını bir kez daha kanıtladı.
Ligin bitimine altı hafta kaldı. Bu süreçte prestij maçları oynayacak olan Beşiktaş’ta tek merakımız yönetim kanatının teknik direktör konusundaki politikası... Yani, yabancıyı mı kovalayacak, yoksa Tayfur Havutçu’yla mı yola devam edecek? Elbette bunun kararı yönetime aittir, bizim düşüncemiz yıllardır hep yerliden yanaydı, yani bizim cenahta bir değişiklik yok... Yerli, her zaman iyidir, en azından hasarı yabancılar gibi olmaz, yönetimin de başını derde sokmaz!