Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Quaresma’nın yokluğu Kartal’ı fazla etkilemedi, dersek abartmış olmayız. Tam tersi, Kartal, kolektif oyunun tüm ögelerini yansıttı sahaya... Hem savunmayı iyi yaptı, rakibine doğru-dürüst pozisyon vermedi, hem de kapalı savunma anlayışını önce Bobo, sonra İbrahim Toraman’ın golleriyle çözerek, sahasında taraftarlarına müthiş heyecan yaşattı.
Guti, klas bir oyuncu... Uzun pasları sıfır hata... Oyunu iyi yönlendiriyor, oyunun sıkıştığı anlarda, uzun paslarla arkadaşlarına geniş alanlar yaratıyor, ofansa çıkıyor, pozisyon üretiyor, gol arıyor, atamadığı anlarda, asist yapıyor. Biraz kondisyonu eksik, hepsi o kadar. Bu eksiğini giderdiği anda, Kartal’ın orta alanda en büyük silahlarından biri olacağı kesin.
Farklı galibiyette diğer bir faktör ise, Schuster’in ikili forveti tercih etmesi... Doğrusu da buydu. Zirveye ve büyük hedeflere koşuyorsanız, eldeki golcüleri yedek oturtmanın doğruluğunu kim savunabilir. Nobre, koşularla hem rakip savunmayı yıprattı, yüksek toplarda iyi işler yaptı, bir de bu çalışkanlığını golle taçlandırdı. Nobre’nin bu özellikleri kuşkusuz Bobo’nun yükünü de hafifletti.
Kartal’da kötü oynayan yoktu. Takım savunması üst düzeyde idi.
Ofansta çoğunluğu yakalamaları, konuk takımı çaresizliğe iten diğer faktördü. Hele hele Ferrari, ne yerden, ne havadan bir top sektirmedi. Ya kaleci Cenk’e ne demeli? Oyunun son bölümlerinde iki top çıkardı ki, inanılmaz...
İsmail Köybaşı’dan söz etmemek ayıp olur. Sol koridoru mükemmel kullandı, ofansta inanılmaz işler yaptı. Bobo’nun attığı golde asisti, Toraman’ınkinde ise katkısı vardı. Sadece bu değil...
Hücumda ise sert şutlarla kaleyi yoklaması da artısıydı. Özetleyecek olursak, Ankaragücü puan hesabıyla geldiği İnönü’de karşısında her yönüyle ‘TAŞ’ gibi bir takım bulurken, fark yemekten kurtulamadı.