Büyükşehir’in savunmaya çok adamla yaslanmasına kimse bir laf edemez... Çünkü, alınacak her puan onlar için ALTIN değerinde. Kasımpaşa gibi güçlü bir ekibi sahasında yenmek, hele hele ligde kritik bölgedeki bir takım için zorlukların en büyüğüdür.
Ne var ki, Kasımpaşa’nın da anlamsız bir şekilde ofansif oyundan çok savunma anlayışını öne çıkarmasına anlam veremedik! Eeee sahanda kabuğuna çekilirsen, asıl silahlarını yedek kulübesine mahkum edersen, hem beklenmedik bir yenilgi alırsınız, hem de taraftarın haklı tepkisini!
Ne zaman ki fark ikiye çıktı, teknik direktör Şota, uyandı, Ali Bilgin ve Adem Büyük’ü oyuna sürdü. Ancak, atı alan çoktaaan Üsküdar’ı geçmişti!
İlk yarıda iki takımın savunma ağırlıklı taktik anlayışı futbol kalitesini olumsuz etkileyen en büyük faktör idi. Buna karşın Kasımpaşa ilk yarıda Uche ile net bir pozisyon yakaladı, ancak atamadı. Bu pozisyon maçın kırılma noktasıydı. İkinci yarıda ise kazandığı topları çabuk adamlarıyla ofansa taşıyan konuk takım Webo’nun penaltı golüye önce geçti, ardından Holmen’le bir gol daha bularak, zorluk derecesi yüksek maçtan üç puanı hanesine yazdırdı. Şota’yı da kaderiyle baş başa bıraktı!
Tribünlerden bir hayli tepki çeken Şota, bu tabloda sezonu tamamlar mı, tamamlamaz mı, soru işareti!Bildiğimiz gerçek, Şota’nın dünkü oyun anlayışı ve kadro tercihinin külliyen yanlış olduğudur. Orta hakem Volkan Bayarslan, gelecek vaat eden bir hakemimiz... Fiziği, futbolcularla diyaloğu, pozisyonları süzmesi iyi... Ancak dünkü verdiği penaltı geçmişteki iyi yönetimlerine gölge düşürdü, pozisyonu iyi süzemedi.