Dünya Kupası Finalleri’ni kaçırmışız, şimdi yeni bir hedefe, yani Avrupa Şampiyonası’na odaklanacağız. Ne var ki ilk maça daha aylar var. Futbolcular ligden yeni çıkmışlar, hem fiziksel, hem de zihinsel yorgunlukları üst düzeyde...
Böylesi bir tabloda kalkıp, ay-yıldızlı futbolcuları ABD’ye getirmek de nereden çıktı?
Finallere katılırsınız, su götürür, eee o da yok!
Oyuncular tatil yapmadan, milli dava uğruna gıklarını çıkarmadan ABD’ye geldiler. Onları bu özverilerinden dolayı kutluyoruz.
Böylesi bir tabloda kalkıp, futbolcuları eleştirmek biraz ayıp olur...
Kaldı ki hazırlık maçlarında skor tabelasıyla pek işimiz olmaz!
Neticede adı üstünde hazırlık maçı...
Futbolcu psikolojisinde hazırlık maçları zihinlerde pek büyük yer kaplamaz!
Hele hele elemelere uzun süre varken, kalkıp taaa Amerika’ya gelmek, burada maçlara konsantre olmak çok zordur.
Buna karşın ABD’deki ilk maçta futbolcularımızın ortaya koyduğu futboldan çok, kazanma arzularına şapka çıkarmak gerekir.
Tüm bu handikaplara karşın işlerini ciddiye aldılar, onca yorgunluğa karşın kazanmasını bildiler. Rakibe ilk yarıda fazla pozisyon vermedik, Arda ile öne geçtik, sayısız fırsatları, gol fırsatlarını değerlendiremedik. İkinci yarıda da baskılı oynadık, teknik kadronun sık sık oyuncu değiştirmesi biraz tempoyu düşürür gibi oldu ama yine Nihat’la bir gol daha attık. Yediğimiz gol tamamen konsantrasyon eksikliğinden kaynaklandı.
Arda’ya ayrı bir parantez açmak gerekir. Onu izlemek gerçekten keyif veriyor insana...
Sanırsınız ki, sezon başı...Attığı gol, hem teknik, hem de fizik gücü ister...
Emre Belözoğlu da oyunda kaldığı süreçte iyi işler yaptı. Kaptan şu sinirli halini üzerinden bir atsa iyi olacak. Bunun da temelinde kazanma hırsının yattığı bir gerçektir.
Bu kampın bir yararı var, onu da yadsımamak gerekir. Hiddink’in takımı ve oyuncuları tanıma fırsatı açısından doğru.
Ama bizce zamanlama yanlış!
Arda-Nihat ikilisinden yine kurtulamadı Çek kaleci... Nereye gitse bu ikiliden gol yemeden duramıyor!