Bu oyunun yerleşik kuralları vardır, şartlar ne olursa olsun, savunmanızı sağlam tutacaksınız. Artı bir kritik yerde oynuyorsanız, atacağınız her pasın hızını iyi ayarlayacaksınız! Aksi taktirde yenilmezlik unvanınız kuş misali uçup gider!
Kaptan Necip’in pası kısa düştü, top döndü, Traore, Keny’nin asistine iyi yanıt verdi, Emre’nin kapadığı köşeden topu filelere gönderdi. Tamam Kaptan Necip hata yaptı, kahroldu oyundan alındı! Peki kaleci Emre’ye ne demeli? Traore öyle sert bir şut atmadı, yani Emre’nin çıkarabileceği bir pozisyondu bana göre.
Şimdi iki haftadır asıl kaleci Ersin’i Valerian’ın yedeğe çekmesinin nedenini de açıkçası merak ediyorum! Asıl sorgulanması gereken o direkler arasıdır, orada belli ki bir sıkıntı var!
Niye Ersin yedekte arkadaş, formsuz mu, bir yanlış mı yaptı? Açıkla da biz de bilelim, Emre yetenekli geleceği var, ama tecrübesiz, yediği golde ve duran toplardaki çıkışlarına bakın ne demek istediğimiz anlaşılır.
***
Maçın uzatma dakikaları dahil, şöyle bir kantara çıkaracak olursak, her ne kadar istatistikler yani topla oynama yüzdesi Başakşehir’i işaret etse de, oyunun kontrolü, üretim Beşiktaş’ın lehine idi. Demem o ki, sürekli takım savunmasını öne çıkaran konuk takımın golün dışında bir pozisyonu yoktu. Topla oynama yüzdesi sizi yanıltmasın, kendi sahasında ayağa paslarla Kartal’ın presini durdurmaya çalışan Başakşehir, bu anlayışında başarılı olduğunu da söylemeden geçemem. Özellikle savunmada Leo Duarte müthiş bir performans ortaya koydu.
Peki, ya Beşiktaş? Hadi Salih’in bir şutunu Volkan güçlükle çeldi, ya N’Koudou’nun yakaladığı iki net pozisyona ne demeli? Birini atabilse maçın rengini değişirmesi işten bile değildi! Kartal’ın sağ beki, özellikle geçtiğimiz sezon o kulvarı koridora çeviren Rosier’deki düşüşü anlamakta zorlanıyorum! Sanırım Ghezzal’ın olmayışı onu negatif etkilemiş, o yok, Rosier’de yok! Redmonda ayağının tozuyla ikinci yarıda oyuna girdi, buna karşın iyi bir kanat oyuncusu olduğunu da kanıtladı.
Kuşkusuz pas ve prese dayalı oyun Kartal’ın en büyük özelliğidir... Apoletlerindeki bu farkındalığı maç süresince uyguladı Kartal. Ne var ki, o duvardan örülü rakip savunmayı sadece N’Koudou ile iki kez aşabildiler, onu da gollerle taçlandıramadılar, hucüma çıkarken, yapılan top kayıpları Kartal’ın oyun anlayışını terse çeviren diğer bir faktör. Eeee , ‘ava giden avlanır’ benzetmesi tam da Kartal’a göre!
***
FIFA Kokartlı hakem Halil Umut Meler, özellikle faullerde çifte standart uyguladı, onun bu anlayışı İsmael’i de çileden çıkardı, kızardı! Onun bu isyanına sonuna kadar katılıyorum, Cenk Tosun’a yapılan bir faul var, var da verecek hakem nerede!
Meler mi, güldürmeyin Allah aşkına, kokartıyla, yönetimi ters orantılı!