İstatistiklerle pek işim olmaz, arada bir göz atarım, hepsi o kadar! İlk yarıda topla oynama yüzdesi 71’e 29 Beşiktaş lehine... Bu rakamsal gerçeğe takılırsak,Kartal’ın tek kale oynadığı ortaya çıkar, eyvallah. Peki, ya pozisyon üretimi, sıfır ötesi!
Kuşkusuz böylesi negatif bir tabloda İstanbulspor’un ailecek savunmasına kapanması büyük faktördür, kişisel olarak hiç yadırgamadım, doğaldır. Çünkü açılsa bir türlü, açılmazsa bir türlü, neticede karşısında Beşiktaş gibi bir takım var.
Biliyoruz ki konuk takım sürekli kontra toplardan gol arayan bir ekip, bu yarıda başarıbildi mi, asla! Eeee o kadar savunmana kapanırsan, bırakın üretmeyi, kaleye gidemezsiniz.
Gelelim Kartal kanadına... Arkadaş, böylesi rakipler karşısında B planınız olacak, demem o ki onlar kapanıyorsa siz açacaksınız, öyle çok pasla etkili olamazsınız! Yani, teknik kapasitesi yüksek oyuncularla rakibi eksilteceksiniz, sürekli paslarla açmak zordur. Topu alan, en yakınındakine aktarıyor, rakip alan daraltıyor, aç açabilirsen!
Elinizde bir kozunuz kalıyor, o da duran toplar, nitekim Cenk Tosun’un kafayla attığı gol de korner atışından geldi. Ghezzal yeniden takıma döndü, ilk asistini gerçekleştirirken, iştahlı ve arzuluydu, belli ki futbolu özlemiş.
***
Cenk Tosun’un kafa golü ikinci yarıda İstanbulspor’u zorunlu olarak ofansif oyuna döndürürken, hem heyecan arttı, hem de oyun kalitesini bir tık yukarı çıkardı.
Tabii ki rakip açılınca riskler de birlikte geliyor... 50. dakikada Muammer’in skoru eşitleme şansını direk engelledi!
Tek farkın sıkıntı yarattığını bilmeyen yok... Hele hele Kartal’ın geçmişteki kazalarına yabancı değiliz. Kartal olası bir puan kaybına set çekmek için baskıyı üst seviyeye çıkardı, nitekim 56’da Cenk Tosun’un asistiyle buluşan Aboubakar yay üzerinde nefis vurdu, top uçatala gönderdi, farkı ikiye çıkardı.
Kronometrelerin 63’ü gösterdiği anda Şenol Güneş’in, Maxim ve Redmond hamlelerini izledik, Salih Uçan ve Ghezal’ı kenara aldı. Salih’i bilmem ama, Ghezzal’ı alması çok doğaldı, ne olur, ne olmaz, Fenerbahçe derbisi var değil mi?
Arkadaş ikiyi bulmuşsunuz, rakip ofansa dönüş yaptı, şu savunmanızı sağlama alsanıza, yoo ailecek hücuma çıkmak da neyin nesi? Rakip, rakiptir, ligde hangi konumda olursa olsun ciddiye alacaksınız yoksa 70’de Lokilo gelir faturayı keser, sizin de elinizi ayağınıza dolaştırır!
Güneş, baktı savunma gedik veriyor, Saiss’i sahaya sürerken, Kartal farkı ikiye çıkarma adına yüklendi, nitekim 89’da Redmond sağdan kesti, Maxim kafayla vurdu, top yan direkte patladı.
Ve Redmond, bence onbirin bankosu, 90+3’te soluyla falsolu vurdu, farkı ikiye çıkarırken, olası bir puan kaybına set çekti. Onur’un asistini de yemeyelim... Evet, Kartal vites yükseltmeye devam ediyor, üçte üç yaparak, firesiz zirve yarışını sürdürüyor, aman nazar değmesin!