Taksim’den taksiye bindik, İnönü’nün yolunu tuttuk. O kısacık mesafede kaptana parayı uzatırken, bizi tanıdı, başladı yorum yapmaya, maşallahı var, makineli tüfek gibi, bir yandan konuşuyor, diğer yandan cebinden çıkardığı İDDAA kuponunu gösteriyor.
Trabzonspor ve Beşiktaş’a galibiyet vermiş kaptan... Trabzonspor ‘tamam’ dedim, ama aynı kelimeyi maalesef Beşiktaş için kullanamadım. Sustum, çünkü Beşiktaş’la ilgili öyle kesin yorum yapmam çok zordu, kafamda cevap arayan o kadar çok soru vardı ki, derdimi kaptana o kısa mesafede anlatamazdım !
İlk yarıda pozisyon zenginliği Aslan’dan yanaydı. Hele hele Umut dört fırsat yakaladı, sadece birini atabildi! Ancaak, tüm handikaplarına karşın pes etmeyen, sürekli fırsatlar kovalayan bir Beşiktaş vardı sahada... Kazanma isteğini üst düzeye çıkaran, sahanın her yerinde rakiple, kora kor mücadele eden Beşiktaş’ı, kanatta oynamasına karşın sırtlayan Holosko vardı sahada... Hem oyunu rakip alana yıktı, hem de zorluk derecesi yüksek iki gole imzasını atarken, derbi de öne çıkan isim oldu. Oyunun son on dakikasında skor avantajıyla Kartal’ın savunmasına yaslanması, Aslan’ın iştahını kabarttı. Burak Yılmaz’ın oyuna girişiyle birlikte savunmasında risk alan Galatasaray, Selçuk’un penaltı golüyle skoru eşitledi.
Gelelim penaltı pozisyonuna... Escude, Burak Yılmaz’ı indiriyor, orta hakem penaltı noktasını gösteriyor. Pozisyon faul olabilir, buna lafımız yok, ancak pozisyon dışarda, tecrübeli hakem (!) Bülent Yıldırım, yardımcısının uyarısıyla pozisyonu içeriye taşıyor! Bize göre dışardaydı, Sezertam’a göre içerde! Eee düdük onun elinde, biz ne dersek diyelim, ne görürsek görelim nafile...
Yardımcısına uyan Bülent Yıldırım sadece Beşiktaş’ın üç puanına engel olmadı, o bizi maça getiren taksi şoförünün İDDAA kuponunu da yatırdı! Kaptan her şeyi tahmin etti, etmesine de hakem leri hesaba katamadı! Gitti garibimin paracıkları!
Ve bir çift sözümüzde Emre Çolak kardeşimize... Kumaşı iyi, ufak tefek, ama yıldız adayı... Hele hele orta sahanın göbeğinde çok yararlı olacağı kesin... Ne var ki, tartışmalara girmesi, her şeye itiraz etmesi, inanılır gibi değil. Haaa bir de ayağında topu fazla tutuyor, hocasından fırçayı da yiyor, hak ediyor. Sen futboluna bak Emre kardeş... Boyundan büyük işlere de kalkışma emi!