Teknik direktör değişimlerinde o takımlarda bir ‘rüzgar’ eser. Bu tablo kuşkusuz gerek oyuna gerekse skor tabelasına olumlu yansımalar yapar. Tıpkı Beşiktaş’ta olduğu gibi...
Elbette Kartal’daki bu rüzgarın başka bir nedeni ise iskeleti teşkil eden çok sayıda oyuncunun sözleşmesinin bitecek olması. Kim kalacak, Kartal Yuvası’ından kimler kopacak, Teknik Direktör Valerien İsmael karar verecek. Bu faktör, kalıcı olmak isteyen oyuncuların performansına da yansıyor kuşkusuz.
Görüyoruz ki, Fransız teknik adam, Kartal’da üçlü savunmayı oturtmaya çalışıyor. Aksamalar var mı? Elbette yok değil... Örneğin kanatlardaki Rıdvan ve Rosier, ileriye çıkışlarda tamam... Ya geriye dönüşler? İşte orada her iki futbolcu da bazen ‘rötar’ yapıyor, bu da savunmayı sıkıntıya sokuyor, rakibin iştahını kabartıyor. Rıdvan Yılmaz, kanat oyuncusundan çok, sürpriz golcü olarak görev yaptı ilk yarıda... Sürekli göbekten rakip savunmanın arasına girdi, kaleye şutlar attı, ama golü bulamadı. Montero da sık sık savunmadan çıkarak ofansif ataklara katıldı, ekstra göreve soyundu.
Her iki takımın ligdeki konumu farklı, bu da ‘temposu’ yüksek mücadeleyi de beraberinde getirdi. Giresunspor, ligin altlarında ince çizgide... Kırmızı hattan çıkmanın yollarını arıyor, ‘ne koparırsam kar’ düşüncesinden hareket ediyor. Beşiktaş ise klasman derdinde! Bu yarıda kuşkusuz iki net pozisyonu Kartal üretti. İlki Batshuayi, ikincisi ise Ghezzal... Her iki futbolcu bu pozisyonları golle taçlandıramadılar. Nedeni de kaleci Okan’ın müthiş kurtarışlarıydı.
İlk yarının istatistikleri yine Kartal’ı işaret ediyor. Ne var ki, hücuma çıkışlarda yapılan top kayıpları Kartal’ın hızını kesen en büyük faktör idi.
***
İster üçlü, ister dörtlü oynasınlar, ben ona bakmam! Savunma güvenliğini elden bırakıyorsanız o sistemler yerle-bir olur arkadaş! Alın 47. dakika... Kartal, ailecek ilerde, geri bomboş... Rosier topu kontrol edemedi, Giresunspor pozisyon üretti. Serginho ve Umut biraz dikkatli olsalardı, golü bulmaları işten bile değildi. Zaten üçlü oynuyorsunuz, buna bir de Vida gibi pas hatasını eklerseniz... Nitekim 51’de Süleymanov, topu ayağında buldu, vurdu Ersin’e gole izin vermedi.
Fransız hocanın Pjaniç ve N’Koudou dokunuşları işe yaradı. Kartal, hem oyunu domine etti, hem de oyunu sürekli rakip alana yıktı. Artı, pas kayıplarını da asgariye indirirken, en büyük sıkıntıyı pozisyon üretiminde çekti bu yarıda... Böylece rakip savunma duvarına tosladılar, beşincilik şansını kullanamadılar.