Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Beşiktaş'ın yükü ağır... Üç kulvarda söz sahibi olmak, sanıldığı kadar kolay değil. Kartal, diğer takımlara oranla neredeyse üç günde bir maç oynuyor. Böylesi bir trafikte iş kazaları elbette olacaktır. Ne var ki, kadroya baktığımız zaman Beşiktaş, bu üç kulvarda da söz sahibi olacak bir yıldızlar topluluğudur.
Buna karşın Kartal, öylesine iş kazalarına uğruyor ki, kalitesine yakışmıyor. Süper Lig'de avantaj yakalayacağı maçlarda sürpriz yenilgiler alıyor, doğal olarak da eleştiriler birlikte geliyor. Kartal'ın bu yenilgilerde en büyük handikapı, rakibin kapalı savunma anlayışını bir türlü çözemeyişidir.
Gaziantep Büyükşehir de bu düşünceyle çıktı sahaya... Ancak konuk takımın bu direnişi sadece 23 dakika sürdü. Önce Bobo, ardından Fernandes'le öne geçen Beşiktaş, ikinci yarıda konuk takımın ofansif oyuna dönüşüyle birlikte hem farkı yakaladı, hem de kupada yarı final kapısını sonuna kadar araladı.
Bu maç trafiğinde Schuster'in geniş kadroyu kullanması ve yedek oyunculara şans tanıması, bir teknik adam doğrusudur bizce. Ancak Ernst gibi bir yeteneği üç yabancının alınmasından sonra yedeğe çekmesini yadırgadık ve Alman hocayı bu düşüncesi nedeniyle eleştirdik. Bize kızanlar da oldu, hak verenler de! Ernst'in bu takımda vazgeçilmez bir oyuncu olduğunu dün bir kez daha gözlemledik.
Alman futbolcu orta sahayı ayakta tutarken, hem çalışkanlığı, hem de asistiyle bizleri haklı çıkardı. Schuster'in Hilbert'i, Ekrem Dağ'ın önünde kullanması, Kartal'ın ofansif gücünü artıran diğer bir faktör idi. Alman futbolcu, hem savunmaya destek verirken, rakip kalede de pozisyon kovaladı. Ön liberoda Necip, yeniden şans bulmasına karşın sırıtmadı, çalışkanlığıyla dikkat çekti. Farklı skora karşın, Beşiktaş oyun disiplininden hiç kopmadı, savunmasını sağlam tuttu, rakibine ciddi bir pozisyon vermedi.
Fernandes, ilk kez on birde sahaya çıktı. Çok yönlü bir oyuncu... Her iki ayağını da iyi kullanıyor, teknik kapasitesi yüksek, adam eksiltiyor, oyunu rakip alana yıkıyor, atıyor, attırıyor. Guti'nin yokluğunu da hissettirmezken, doğru bir transfer olduğunu da kanıtladı bizce.