Beşiktaş’ın ligde sıkıntılı bir ikinci yarı geçireceği kesin... Sürekli futbolcu gönderiyorlar. Gelen var mı? İki tane... Tolgay ile Quaresma yuvadan uçtu, uçacak! Q7, Kartal’ın en önemli kozlarından birisidir, yeri kolay kolay dolmaz. Görüyoruz ki, Portekizli yıldızı ikna turları devam ediyor! Bu görevi de ikinci başkan Serdal Adalı yüklendi. Adalı, Quaresma’nın ufak tefek sıkıntıları olduğunu söylüyor. Yapma, etme... Öyle sıkıntıları olsaydı, yeniden buraya döner miydi? Portekizli yıldız oyuncunun vücut dili pek de sizin dediğiniz gibi değil. Adam mutsuz kardeşim, mutsuz... Kaldı ki ayrılığı kafasına koymuş oyuncudan ne kadar verim bekleyebilirsiniz ki?
Ahhh şu transfer yok mu, transfer! Vagner Love, tam bir hayal kırıklığı! Transfer işi nokta atışıdır. Öyle önüne geleni alırsanız, bugünkü tabloya çanak tutarsınız! Kartal’ın fotoğrafına bakıyorum, lider Başakşehir’le puan farkı 11 olmuş. Kapanır mı, çok zor. Çünkü sürekli kan kaybı yaşayan Beşiktaş, sahasında Erzurumspor’u yenemiyorsa, yarışa ortak olmasını nasıl bekleriz?
Roma’dan sonra Vida için Inter de devreye girmiş. Güneş, Vida’nın gönderilmesine karşı, ancak yönetim kanadı pazarlık masasında!
İşin özeti; almıyorlar, habire satıyorlar!
Bir de kafama takılan bir konu var; Şenol Güneş... Bakıyorum önce spor müdürleriyle, yorumcularla Ümraniye’de bir araya geldi, sohbet etti. Dün de yine gazetecileri Ümraniye’de ağırladı. Bana da davet geldi ama uzağım! Dememiz o ki, Kartal’da bu tip alışkanlıklar yoktu, nereden çıktı? Ortada sıkıntılı bir tablo söz konusudur arkadaş...
Hani üç yıllık sözleşme teklif edilmişti, ne oldu? Hani gidenlerin yeri dolacaktı, ne oldu?
Tecrübeli hocanın bu açıklamaları yenilir yutulur gibi değil! Bu iş ayrılığa kadar gider. Krizlere bir yenisi daha eklendi. Bakalım yenileri olacak mı?
Kovalayanların işi zor
Süper Lig’imizin şu anki lokomotif takımı Başakşehir’dir. Büyükleri arkasına takmış, hedefine doludizgin gidiyor, ayağını da yer sağlam basıyor. İstikrar ben buna derim. Yıllardır Başakşehir aynı çizgide... Oynadığı futbol, aldığı skorlarla bulunduğu yeri aslanlar gibi hak ediyor. Bir yerde istikrar, disiplin ve çalışma varsa, başarı kendiliğinden gelir.
Ara transferleri de tam nokta atışıdır, büyüklere ders niteliğindedir! Ligin sonuyla ilgili bulunmak için sihirbaz olmaya gerek yok. Görünen köy kılavuz istemez. Başakşehir, yoluna devam eder, arkasından kimler kovalar, kimler yaya kalır bilemeyiz ama bildiğimiz ‘kovalayanların’ işleri çok zor. Başakşehir’in taraftarı öyle pek sanıldığı gibi yok. Sessiz, sedasız işlerine odaklanmışlar. Öyle büyük taraftarı olanların hali ise ortada!
Terim işini bilir
Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, son Divan Kurulu’nda ateşli bir konuşma yaptı, izledim. Başkan Cengiz, “Tek derdimiz forvet olsun” diyor, belli ki başka büyük dertler var, diline yansıtamıyor!
Fatih Terim, zor günlerin adamıdır, bilgi-birikimi yüksektir, yarışmacıdır, kolay kolay pes etmez. Ortada ekonomik sıkıntı varsa -ki var- Terim hoca buna da duyarlıdır. Görüyoruz ki, hocamız genç yeteneklere kucak açmış, onlara şans veriyor. O da biliyor ki, ekonomik krizi ancak altyapıdan yetişen oyuncularla aşılabilir. Gördük ki, İsmail ve Batuhan (kaleci), Celil, Yunus ve Gökay, Boluspor karşısında forma şans buldu. Hepsi altyapıdan, işte budur... Ekonomi ancak altyapıya dönmekle düzlüğe çıkar.
Ozan örneğini unutmayalım.
Panik ve stres
“Yeniden doğmak var ya!” (Milliyet), “Dirilişin resmidir” (Fanatik), “Kadıköy’de bayram var” (Hürriyet) ve “Uyanış” (Sabah)...
Evet, haftalardır galibiyete hasret kalan, yüzü gülmeyen Fenerbahçe, evinde zirvenin güçlü takımlarından Yeni Malatyaspor’u yenerek nefes alırken, öldü öldü dirildi! Gazetelerin maç başlıkları koca Fenerbahçe’nin bu sezon yaşadığı düşüşü muhteşem anlatıyor. 19 maçta sadece 4 galibiyet ve koca Fenerbahçe; düşme korkusu yaşıyor, olacak iş mi? Malatya galibiyeti çok önemliydi, çünkü artık taraftarda sabır mabır kalmadı, taştı taşacak!
Fenerbahçe’de panik ve stres hakim... Ersun hoca, maçları korkulu gözlerle izliyorsa, o da müthiş bir baskı altında demektir Baskının yoğun olduğu yerde hatalar da birlikte gelir. Yani, oyuncu hamleleriniz de yerinde olmaz, eleştirilere yelken açarsınız!
Bir örnekle tamamlayalım Fenerbahçe’yi; Benzia, bal yapmayan arı gibi, top ayağına çok yakışıyor, umut olarak alındı, gelin görün ki yok hükmünde!