YOĞUN bir Milli maç trafiğini geride bıraktık... Hollanda'ya karşı üzüldük, Estonya galibiyetiyle biraz olsun teselli bulduk.
Elemelerden yüzümüzün akıyla çıkıp, Brezilya'ya kanat çırpar mıyız, yoksa yine Play - Off'mu, oynarız, ya da hayal kırıklığı mı yaşarız, bunu şimdiden kestirmek çok zor.
Bekleyeceğiz, göreceğiz...
Rotayı, yeniden iç hatlara çevirdik, lige döndük...
Etrafta ne var, ne yok, araştırdık, dostlarla sohbet ettik.
Uzun süredir Beşiktaş'ın başını ağırtan Quaresma sorunu hala tatlıya bağlanamadı, bağlanamadığı gibi gündemden de düşmüyor.
Kartal'ın ligdeki olumlu performansına gölge düşürüyor!
Beşiktaş'ın ligdeki performansı taraftarları gelecek adına umutlandırdı, Samet Aybaba, eldeki kadroyu etkili hale getirmik için çırpınıyor.
Ne var ki, Quaresma Beşiktaş'ta başlı - başına hala büyük bir sorun, yönetim kanatı bu yaraya bir türlü neşteri vuramıyor, ortada bir sözleşme var, tıkır - tıkır ödenen paralar var, yani eli - kolu bağlı!
Son günlerde Q7'nin yeniden affı gündeme geldi...
Taraftar onu sahada görmek istiyor, bu da yönetim ve teknik kadroda müthiş baskı unsuru oluşturuyor. Kelimenin tam anlamıyla sakal - bıyık meselesi.
Yönetim kanatında affını isteyenler azınlıkta, ancak Quaresma'yı asıl istemeyenler Ümraniye'de, yani futbolcular.
Bu da yönetimi köşeye sıkıştıran en büyük faktör...
Bir dostumuz, 'Affedilirse, Ümraniye'de huzur kalmaz' şeklindeki söylemine karşı, 'Nasıl yani?' sorusunu yönelttim.
O da, "Futbolcular onu istemiyor... Biz affedersek bu şartlar altında Ümraniye'deki huzur bozulur, bu da takımın başarısı etkiler" dedi...
Bu cümleler Q7'nin geri dönüşünü şimdilik imkansız kılıyor.