İnsan sağlığı söz konusuyla akan sular durur. Ortada dünyayı kasıp kavuran, insanları evine kapatan bir virüs var arkadaş... Bizim kulvarın tadı tuzu taraftardır.. Onlarsız maçlar çekilmez oluyor, bunu gördük!
Bırakın bizleri, futbolcular bile maçlara konsantre olamıyor. Kaldı ki, takımlarımızda birçok yabancı var, salgın nedeniyle ite-kaka maçlara çıkıyorlar, biliyoruz! Ülkemizde salgını önlemek amacıyla bir dizi önlemler alınıyor, işyerleri kapatılıyor ki, doğru. Peki, neden ligler ertelenmiyor? Böylesi bir tabloda bu ısrar niyedir? Bakın, 2020 Avrupa Şampiyonası, önümüzdeki yıla kaydırıldı, A Milli Takım’ın hazırlık maçlara rafa kaldırıldı. Şenol Güneş hocamızla konuştum, çok güzel bir öneride bulundu. Diyor ki, “Dünya ayakta, insan sağlığı önemli. Lig maçları da ertelenirse, takvim yeniden yapılır. Örneğin, Haziran ayı boş, o süreçte ligler tamamlanır...” Valla bu önerinin altına imzamı atarım. Ne dersiniz?
Efendim virüs nedeniyle özellikle bizim kulvarda her kafadan bir ses çıkıyor. Birileri, “Lig tescil edilsin” diğerleri “ertelensin” diyor. Erteleme önerisine gıkım çıkmaz. Ancak “tescil” kelimesine sabaha kadar karşı çıkarım. Şampiyonluğa oynayan neredeyse beş takım var, milyonlarca dolar harcamışlar... Yani ortada emek var, para var, ‘tescil’ edip, bunları yok mu sayacağız?
Ya düşme potası? Rizespor, Ankaragücü ve Kayserispor kırmızı çizgide... Peki, Kasımpaşa, Malatya ve Konyaspor, her an o potaya girebilirler, rahat değiller! Belki kırmızı hatta olan üç takım, çıkış yapar, oradan kurtulur. Buna ne diyeceksiniz? Onun içindir ki, öyle ‘lig tescil olsun’ diyenler, otursun biraz daha düşünsünler! Bu tabloda hem zirve, hem de düşme hattı için böylesi bir yorum yapmak, akla ve mantığa aykırıdır!
Kongre kapıda mı?
Rotayı Fenerbahçe’ye çevirelim... Görüyoruz ki, Kanarya’da işler yolunda değil. Öyle ki, erken kongreden dem vuruluyor! Aslında uzun süredir bu erken kongre lafları dolaşıyor. Çünkü, Fenerbahçe belki de tarihinde böylesi iki kötü sezon yaşamadı da ondan.
Yıllardır Beşiktaş’ta normal ve olağanüstü kongrelere tanıklık ettim. Ortada büyük bir başarısızlık olduğu taktirde olağanüstü kongreler kaçınılmazdır. Ki Fenerbahçe bu konumda! Başkan Ali Koç’un zor bir süreçten geçtiği de gerçek. Böylesi negatif tabloda Başkan Koç’un olağanüstü kongreye gitmesi en doğru yoldur. Hem yönetimini yeniler, hem de ‘güven’ tazeler... Elbette başkan yeni sayılır, kredisi var, ne var ki Fenerbahçe gibi büyük bir camianın bu tabloya pek de sabır göstereceğine asla inanmıyorum.
Eee büyük camialar, büyük başarıların peşinde koşanlardır. İşin özeti, Başkan Ali Koç, umut olarak geldi, hayal kırıklığına yelken açtı! Bu karamsar tabloya bir çok neden gösterebiliriz. Örneğin Comolli, hadi bu sezon sinek ikiliydi, peki ya geçen sezon? Transferleri kim yaptı? İşte sorgulanması gereken asıl konu da budur!
Çanakkale ruhu
Çanakkale Zaferi’nin 105. yılı... Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur” şeklindeki tarihi zaferi anlatan sözleri, hâlâ sıcaklığını koruyor. ‘Çanakkale geçilmez’ sözü dağlara-taşlara yazıldı... O tarihi zaferin izlerini taşıyan ve savaşın en yoğun olduğu Gelibolu’da yaşıyorum. Çanakkale Zaferi ile ilgili bir belgesel izledim... Adı Gallipoli... Askerlerin birbirine yazdığı mektuplardan esinlenerek yapılmış... İzleyin, o süreci bir kez daha yaşayın... Çok duygulandım, göz yaşlarıma engel olamadım. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.