Öncelikle 2020 yılının ülkemize, insanlarımıza sağlık ve mutluluklar getirmesini diliyorum. Bizim kulvarda, yani futbol dünyamızda geçtiğimiz yıl güzellikler yaşadık, ülke adına mutlu olduk.
Kuşkusuz en büyük sevincimiz, A Milli Takımımız’ın 2020 Avrupa Şampiyonası finallerine grup lideri olarak gitmesidir. Evet, bu tip finallere gitmedik değil, ama giderken hep uçurumun kenarlarında dolaştık, yüreğimiz pır-pır etti, sürekli!
Ay-Yıldızlı ekibimizin bu tarihi başarısında en büyük pay Şenol Güneş hocamızındır. Şöyle bir bakıyorum, 2019’a damgasını vuran hocalarımızı kantarıma çıkardım, kim ağır basıyor, klasmanım nasıl?
Bir numara Şenol Güneş’tir, finallerde de ‘misafir’ takım olmayız, iyi bir jenerasyon yakaladık. Rıza Çalımbay, tüm rakiplerine harika bir ‘çalım’ attı, ilk yarıyı lider olarak tamamladı. Ünal Karaman, Erol Bulut, Sergen Yalçın, Okan Buruk ve Ersun Yanal kantarımda ağır basan yerli hocalarımızdır. Zor bir süreçte işbaşı yapan Abdullah Avcı hocamızı da yok sayarsak haksızlık ederiz. Gelir gelmez yaşadığı olumsuzluklar ortada, klasmana girmeyi hak ediyor.
Papatya falları!
Dönelim asıl konumuza... Başarılı bir ilk yarı geçiren Ünal Karaman’la yollar ayrıldı, detaylara girmeyeceğim her şey ortada! Yazılı ve görsel medyada Trabzonspor’a gelecek yeni teknik adamla ilgili papatya falları açılıyor!
Dostlar, Şenol Güneş’i dillerine dolamışlar, öyle ki “hem A Milli Takım, hem de Trabzonspor’u çalıştırabilir” önerisini yapıyorlar.
Burada durun, frene basın, Şenol Güneş hocamızın üzerinden gündem yaratmayı bir kenara bırakın!
Milli Takım’da büyük bir başarıya imza atan Güneş hocamızın huzura gereksinimi var, bırakın da işine gücüne odaklansın, gölge etmeyin ki, finallerde de içimizi ısıtmaya devam etsin, köstek değil, destek olalım...
Beşiktaş'ın itirazı haklı
Ekonomist değiliz, para-pul hesaplarından da pek anlamam! Ancak TFF’nin sezonun ikinci yarısı için kulüplere bildirdiği yeni takım harcama limitleri tartışmalara neden oldu.
Beşiktaş Yönetimi’nin, “TFF ve ilgili kurulları haksız rekabete neden olacak uygulamalarda bulunamazlar” şeklindeki açıklamasına katılmamam mümkün değil.
Yüzde 31,5 düzeyindeki faiz hesaplamasına itiraz eden Beşiktaş, konuyu Tahkim Kurulu’na taşıyacak, bu haksız rekabetin ortadan kaldırılmasını isteyecek.
Rakamlara girmeyeceğim, ancak TFF tüm kulüplerin haklarını korumak ve herkese eşit mesafede durmak zorundadır, nokta...
Beşiktaş'ın karnesi ZAYIF
Süper Lig’e ara verdik, maçlar yok, hakem hataları da yok, köşemizi neyle dolduracağız! Sağolsun ustası-acemisi ilk yarıda öyle hatalar yaptılar ki, hakemlerimiz her hafta hedef tahtasına oturdular, MHK’nın başını hep derde soktular! Yani yazılı ve görsel medyayı malzemesiz bırakmadılar!
İlk devre karneleri zayıf, dileriz hatalarından ders alırlar, arınırlar, yeni yılda onlardan çok, sahadaki futbolu konuşuruz! Tabii ki insanın olduğu yerde hatalar vardır, ancaaak öyle bariz hatalar yaptılar ki, pas geçmemiz mümkün olmadı! Artık toparlanın, küçük-büyük takım ayırt etmeksizin yöneteceğiniz maçlarda, kuralları uygulayın, adalet dağıtın!
Saha içine bakacak olursak, maalesef futbolcular da hakemlerimize hiç yardımcı olmuyorlar! Ortamı germek adına ellerinden geleni yapıyorlar! O kadar çok kötü örnek var ki, hangisini yazsak, köşemize sığmaz! Dememiz o ki, hakemlerimizin sağlıklı ve de adaletli maç yönetmeleri futbolcuların davranışlarıyla doğru orantıdadır.
TFF’ye önerim var
Yol göstermek, ‘şunu yapın, şunu getirin’ demek, bizim gazetecilik kurallarımıza aykırıdır. Tabii ki bizim de düşüncelerimizi tarafsız şekilde ortaya koyma hakkımız var. Sahalarımızdaki çirkinliklere son verme adına nacizane TFF’ye önerilerim olacak...
Örneğin uzun yıllar önce ayın centilmen futbolcusu, ayın teknik adamı, ayın yöneticisi, ayın hakemi gibi bir uygulama vardı. Kulakları çınlasın, Erdoğan Arıpınar ağabeyimiz, yıllarca bu yarışmayı düzenledi, klasmana girenleri topladı, ödüllerini verdi, medyaya da güzel malzemeler çıkmıştı.
Bu uygulamayı TFF de rahatlıkla devreye sokabilir. Tabii ki bu sezon geçti, ama yeni sezonda niçin olmasın? Bu klasmana girenlere de parasal ödüller verilsin, ne dersin sevgili TFF Başkanı Nihat Özdemir abi? Valla, bu sayede herkes kendine çeki-düzen verir, belki saha içindeki kavgaların ve aldatmacaların önüne geçeriz... Eğer uygulanırsa, sahalarımızda birçok güzelliklere tanıklık ederiz, en azından hakemlerimiz de huzur içinde maç yönetirler! Bu sadece bir öneri, ama fena da sayılmaz, iyi bir yarış olur, statlarımıza ‘centil menlik’ şırınga edilir.