Beşiktaş’ın gerek oynadığı futbol gerekse Süper Lig’de bulunduğu konum, kadrosuyla hem örtüşmüyor, hem de ona hiç yakışmıyor!
Şenol Güneş de bunun farkında, sokaktaki Beşiktaş sevdalıları da.. Şimdi kalkıp bu kötü görüntünün faturasını Güneş’e mi çıkaracağız? Negatif görüntünün temelindeki unsurlar taa eskiye dayanıyor, herkesçe de malum!
Şunun şurasında Güneş işbaşı yapalı daha iki hafta oldu, teslim aldığı takımın hem fiziksel, hem de mental olarak fotoğrafı negatif! Kartal, yeniden vites yükseltir mi, yoksa geri viteste mi kalır bilemiyoruz!
Ne var ki bu sefer Kartal’ın kaptanlık koltuğunda Güneş var, unutmayın, biraz sabır, biraz destek, orayı derler - toparlar, rayına oturtur. Artı Güneş ara transferde hem takviye yapacak, hem de mıntıka temizliği! Güneş, bu oyunun doktorudur, yanlış reçete yazmaz, o hastayı ayağa kaldırır!
Dünya Kupası nedeniyle Süper Lig’e verilecek ara hem Güneş’e, hem de Kartal’a ilaç gibi gelecek.
Olmadı Tayfur kardeş!
Bir çift sözüm de Tayfur Bingöl’e olacak... Yeteneklisin, çabuk ve savaşçısın, maşallahın var. Galatasaray derbisinde top toplayıcı çocukla girdiğin diyalog seninle hiç örtüşmedi, bilesin. Külliyen Tayfur hatalıdır demek haksızlık olur. çünkü takımı mağlup ve topu istiyor, çocuk vermiyor, o istem dışı bir reflekstir bence. Peki, Galatasaray yedek kulübesinin ailecek Tayfur’a saldırmasına hangi pencereden bakacağız? Amaçları o çocuğu korumak mı? Vallaha burası kocaman bir soru işareti!
Jesus hedefi 12’den vuruyor
Jorge Jesus, kuşkusuz son yıllarda ülkemize gelen en iyi yabancı teknik adamlardan birisidir. Kariyeri ortada, apoletlerinde önemli kupalar var, bunların hepsine saygı göstermeliyiz. Artı Fenerbahçe’ye iyi futbol oynatıyor, gerek taktik, gerekse oyuncu hamleleriyle hedeflerini adeta 12’den vuruyor.
Fenerbahçe’nin diğer bir özelliği ise fizik kondisyonu, konsantrasyonu üst seviyede... Düşünün takım 10 kişi kalıyor, hucümda siz deyin dört, ben diyeyim beş oyuncu var. Jorge Jesus’un tüm taktikleri galibiyet üzerine kurulu, bu yolda da emin adımlarla ilerliyor, kutlamak gerekir.
Ancak Jesus, maçlara öyle bir konsantre oluyor ki, bazen ipin ucunu kaçırıyor, neredeyse sahanın içine girecek, hadi bunun su götürür tarafı var. Peki, İstanbulspor maçında Jesus’un sakatlanan İbrahim Yılmaz’a o sıra dışı tepkisine ne diyeceğiz, adını ne koyacağız? Gerçi İbrahim Yılmaz açıklamasında ‘şaka yaptı’ dedi. Adama sorarlar bu nasıl şaka? Sıradan biri değilsin Jorge Jesus, herkese örnek olması gereken bir fotoğrafsın. Biraz daha dikkat!
Elinizi tutan mı var, çıkartın kırmızı kartı
Bugüne kadar bir kalecinin zaman geçirdiği için oyundan atıldığını gördünüz mü? Yahuu arkadaş adam göz göre göre zamana oynuyor, ‘ne kadar çalarsam yanıma kar kalır’ diyor! Hakem, bir uyarıyor, iki uyarıyor, sonra laf olsun diye sarı kartı çekiyor! Yüreğin yetiyorsa tekrarı halinde çek kırmızıyı, elini tutan mı var? Kaldı ki kuralların içinde bu da var, at oyundan örnek ol, bu alışkanlıklara son ver!Bugüne kadar bir kalecinin zaman geçirdiği için oyundan atıldığını gördünüz mü? Yahuu arkadaş adam göz göre göre zamana oynuyor, ‘ne kadar çalarsam yanıma kar kalır’ diyor! Hakem, bir uyarıyor, iki uyarıyor, sonra laf olsun diye sarı kartı çekiyor! Yüreğin yetiyorsa tekrarı halinde çek kırmızıyı, elini tutan mı var? Kaldı ki kuralların içinde bu da var, at oyundan örnek ol, bu alışkanlıklara son ver!
Sadece bu mu? Bir de şu oyuncu değişimlerinde yaşan tablolar var! Arkadaş, eyyy hakemler, kural ne diyor: “Oyundan çıkan en yakın yerden sahayı terk eder...”
Bu kurala uymayan, zamana oynayan oyuncuya, kural sarıyı öngörüyor değil mi? Peki siz ne yapıyorsunuz? Bırakın en yakından çıkmayı, oyuncu kenara gelirken aheste adımlarla yürüyor, siz de bizler gibi seyrediyorsunuz! Bu oyunun kurallarını IFAB belirliyor, biz değil, öyle kafanıza göre takılamazsınız! Acaba kural rafa mı kaldırıldı da, bizim haberimiz yok!
Bitmedi... Bir de şu yalandan kendini yere atanlar, kurşun yemiş gibi takla atanlar! Hele zamana oynayanlar var ki, tam bir skandal! Boş pozisyonda kendini yere bırakıyor, amaç zamandan çalmak, oyunu soğutmak! Neticede bu oyunda insanın ayağına kramp girer, doğasında var. Ama kramp giren bir oyuncu ayağa kalkıp, 35-40 metre depar atamaz! Eğer cidden kramp girmişse zorladığı anda adale sakatlıkları peşinden gelir. Örnekleri o kadar çok ki, yazmaya da gerek yok bu birrr...
İkiii.... Özellikle ikili mücadelelerde oyuncunun ayağına darbe geliyor, başını tutuyor, adeta alışkanlık haline getirenler çoğunlukta, hangisini yazsak!İkiii.... Özellikle ikili mücadelelerde oyuncunun ayağına darbe geliyor, başını tutuyor, adeta alışkanlık haline getirenler çoğunlukta, hangisini yazsak!
Ne dersin MHK Başkanı Sabri Çelik?